Kilo kaybı, karnın üst sağ tarafında ağrı, ilerleyen dönemlerde sarılık gibi belirtilerle kendini gösterebilen karaciğer kanseri, dünyada ve Türkiye'de en sık görülen kanser türü arasında yer alıyor. Karaciğer kanserinin temelinde yatan en önemli faktör ise hepatitler. Hepatit B taşıyıcısı olan kişiler 15-20 yıl sonra belli bir düzeyde mutlaka karaciğer kanseri geliştiriyor. Memorial Antalya Hastanesi Genel Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alihan Gürkan, karaciğer kanserİ ve bu konudaki yeni cerrahi teknikler hakkında bilgi verdi.
YAĞLI YİYECEKLER
Karaciğer kanserlerinin oluşumunda kötü ve yağlı yiyecekler, lifli gıdaların tüketilmemesi gibi kötü beslenme alışkanlıkları da etkili olduğunu belirten Prof. Dr. Gürkan, "Karaciğerle ilgili önemli bir nokta da karaciğerin, kendi tümörlerinin yanı sıra sindirim sistemindeki bütün tümörlerin metastazını alan bir organ olmasıdır. Kalın bağırsak kanserinin tanısı konulduğu anda 4 hastadan birinin karaciğerinde de tümör bulunuyor" dedi.
İNSAN ÖMrÜ UZADI
ABD'de her yıl 150 bin kişiye kalın bağırsak kanseri teşhisi konulduğunu hatırlatan Gürkan, "Her yıl yaklaşık 50 bin kişinin yaşamı bu hastalık nedeniyle tehdit altındadır. 20 yıl öncesine kadar herhangi bir cerrahi uygulanmayan vakalarda, yeni teknikler sayesinde hastaların ömrü en az 3 kat artmıştır. Karaciğer kanseri veya karaciğere metastaz yapmış kalın bağırsak kanserinde genellikle herhangi bir işlem yapılamazken; bu hastaların kemoterapi, radyoterapi veya benzer tedavilerden yararlanma oranı çok azken; artık hastaların 5 yıl ve üzerinde yaşam süreleri çok artmıştır" diye konuştu.
İKİ TÜMÖRE AYNI ANDA
Karaciğerin en çok metastaz aldığı kalınbağırsak kanserlerinin; stresli yaşam, kötü beslenme ve büyük şehir yaşamının getirdiği risklerden kaynaklandığını anlatan Prog. Dr. Alihan Gürkan "Kalın bağırsaktaki tümörler başta karaciğer olmak üzere, akciğerler ve karına da yayılabiliyor. Cerrahların ameliyat etmekten çekindiği ve hastaların yaşamını yitirmesine yol açan bu tümörler, günümüzde modern cerrahi teknikleri sayesinde karaciğerden ya da diğer organlardan başarılı bir şekilde çıkarılabilmektedir. Yeni teknikler sayesinde karaciğere yayılmış kalınbağırsak tümörlerinde bile hastaların yaşama oranı yüzde 37-60 arasında değişmektedir" ifadelerini kullandı.
YURT DIŞINDAN BAŞARILI
Kalınbağırsak tümörlerinin en önemli risklerinden birinin, tümörün başlangıçta hastaların sadece yüzde 25'inin karaciğerine metastaz yapmasına karşın, 3 yıl içinde bu oranın yüzde 75'e yükselmesi olduğunu belirten Gürkan "Son 20 yılda özellikle karaciğer naklinde kazanılan cerrahi deneyimin yanı sıra, yeni kemoterapi ilaçların da geliştirilmesiyle birlikte hastalığın başka organlara yayılımı konusunda ciddi adımlar atılmıştır. Türkiye'de de bu tür kompleks ameliyatlar başarıyla yapılabilmekte; özellikle kapalı (laparoskopik) operasyonların yaygınlık kazanması ile hastalar operasyondan çok kısa süre sonra normal yaşamlarına dönebilmektedir" diye konuştu.