Antalyaspor için 2015-2016 sezonu genel anlamda keyifli geçti.
Mayıs ayındaki maçları ellerimizi ensemize koyarak izlemeyi özlemiştik, kavuştuk.
Büyük çerçeveye baktığımızda; ligi 9'uncu bitiren takım hedefi tutturmuştur.
Yapılan bazı hatalar olmasa, bu takımın ilk 5 içinde olmaması için pek bir neden yoktu aslında.
Geçen sene durup dururken uzatılan sözleşmesi ile sezona başlanılan Yusuf Şimşek bir hataydı. Aynı mevkinin oyuncuları Danilo ile Oktay'ın aynı gün alınması gibi daha bir sürü örneğini sıralayabileceğimiz kadro mühendisliği hataları da cabası.
Menajer ilişkilerinin çok konuşulması da kulüp adına eksilerden biriydi.
Bir takımda sezon boyunca 42 futbolcu 18 kişilik kadroya alınıp 39'una forma verilmişse, bina doğru inşa edilmemiş demektir.
Bu nedenle transfere başlamadan önce yapılması gereken, 'Jose Morais ile devam ediyoruz' açıklamasının bir an önce yapılması, Portekizlinin de kendi kadrosunu kurmasına destek olunmasıdır.
Türkiye'yi, Süper Lig'i tanıyan Morais'in önümüzdeki yıl çok daha başarılı olacağına inanıyorum. Kendi eksiklerini de görüp düzeltme yoluna gidebilecek yapıda olması da artısıdır Morais'in.
Yeni oyuncu alınmadan, muhtemelen 25'i bulacak 'Gönderilecekler' listesinin de temizlenmesi ikinci aşama olmalı.
Yeni transferlerin kalitesi, biraz da Antalyalıların ilgisine bağlı.
Bakın taraftarların demiyorum, Antalyalıların, Antalya'da yaşayanların diyorum.
Herkes gereken mesajı almıştır umarım.
34 haftalık maratonu tek cümleye nasıl sığdıracaksın diyenlerin merakını da giderelim bu arada.
Eto'o olmasa küme düşerdik.