Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın domatesin tarla ve pazar fiyatları arasındaki uçurum nedeniyle, "Tarlada domates bir lira ama pazarda yedi, sekiz lira. Bu arada olanlar kimler" çıkışı Antalya'da yankı buldu. Türkiye'de örtü altı üretimin yaklaşık yüzde 40'ının gerçekleştiği Antalya'da üreticiler Cumhurbaşkanı'nın çıkışıyla ilgili konuştu. 1.50 TL olan taban fiyattan bile halde ürün satmakta zorlandığını belirten üreticiler, "Biz domates fiyatlarında istikrar istiyoruz. 6-7 TL seviyelerinde satılması bizi üzüyor. Biz para kazanamazken başkaları fahiş paralar kazanıyor. Sebze ve meyvede tavan fiyat uygulamasına geçilsin. Tüketici daha çok tüketsin, üretici de kazansın" diye serzenişte bulundu. Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, "Cumhurbaşkanımızın bu konuyu dile getirmesi bizim için umut oldu" dedi. Alp, bir ürünün tarladan tezgaha ulaşımını, "Ürünü tarladan toplayıp, hale götürürüz. Komisyoncu, bu malı tüccar dediğimiz satıcıya bizim adımıza satar. Arz-talep dengesine göre fiyat belirlenir. Çiftçi de, komisyoncu da, tüccar da az kazandığından şikayetçi. Kim para kazanıyor peki? Burada son aşamada ip kopuyor. Marketler ve pazarcılar yüksek kar marjı koyuyor" ifadeleri ile anlattı. Alp çözümün sebze-meyvede tavan fiyat uygulaması ile ürünü direkt tüketiciye satacak kooperatiflerin oluşturulması olduğunu anlattı.
1 KİLO DOMATESİN MALİYETİ
Antalya Ziraat Odası Başkanı Alp, sebze üretiminde maliyet hesabını ise şöyle açıkladı: "Bir dönümde 2 bin 500 fide ekiliyor. Fidenin maliyeti 1 TL. Aşılı fideler 2.8 TL. Bir dönüm için gübre maliyeti 2 bin lirayı buluyor. Kullanılan ilaç parası bin lirayı aşıyor. Serada çalışanla birlikte dönüm maliyeti 8 bin liraya çıkıyor. Bir dönümde yaklaşık 17 ton ürün alınıyor. En iyi şartlarda bir kilogram domatesin fiyatı 50 kuruşu aşıyor."
KOOPERATİF ÖNÜNDEKİ ENGEL
30 dönüm serası olan Musa Coşkun, aracıların etkisini azaltmak için önerilen kooperatifçilik deneyimini de yaşamış bir üretici. Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci de, tarım satışında aracıların ortadan kaldırılması için kooperatiflerin güçlendirilmesi gerektiğini söylemişti. 2008'de ekonomik olarak en güçlü 80 çiftçiyle üretici birliği kurduklarını anlatan Coşkun, "Komisyoncu çiftçiden yüzde 11 komisyon kesiyor, biz birlik olarak yüzde 2 kestik. Buna rağmen çiftçiden ürün alamadık. Çünkü çiftçi üretim döneminde komisyoncunun verdiği destekle üretim yapabiliyor. Çiftçiye plastiği, gübresi, ilacını almak gerekiyor. Ancak 2 yıl dayanabildik. Battık" diye konuştu.
TAVAN FİYAT GELSİN
Antalya'da 10 dönüm serası olan Mehmet Döner, çözümlerden birinin sebze ve meyveden tavan fiyat uygulamasına gidilmesi olduğunu söyledi. Daha önce yüzde 35 kar marjı sınırı olduğunu hatırlatan Döner, "Yeniden bu sınırlamanın gelmesi hem üreticiyi hem de tüketiciyi ayakta tutar. Biz domates 6-7 TL olsun istemiyoruz. Ucuz olsun, bol tüketilsin. Tavan fiyatla hem tüketici ucuza yer, hem de üretici kazanır" dedi.
SIRTIMIZDAN PARA KAZANIYORLAR
Antalya'da üretilen malların pazarlamasını erkekler yapsa da üretim yüzde 80 kadın çiftçilerin ellerinde gerçekleşiyor. 15 dönüm serası olan kadın çiftçilerden Ayşe Elçin "İhracatlık kaliteli domatesin bile kilogram fiyatı 1-1.5 TL arasında değişiyor. Emeğimizi kurtarmıyor" dedi. Aynı domatesin pazarlarda 8-10 TL arasında satılmasına isyan eden Elçin, "Gecemizi gündüzümüze katıyoruz ama aracılar sırtımızdan para kazanıyor" dedi. Eşi Mustafa Elçin ise "Bugün hale 150 kasa domates götürdüm. Kaç para diyen bile olmadı" ifadelerini kullandı.