Y
ENİ yılın ilk gününde
SABAH Gazetesi ana spor sayfasını okurken, hem keyiflendim hem de üzüldüm.
Sevincim,
Türkiye adına, üzüntüm ise başkent
Ankara adına oldu.
Türkiye, 2012 yılında 5 dünya, 3 Avrupa çapında spor organizasyonunda ev sahipliği yapmış. Gerçekten övünülecek büyük başarı.
Böylesine önemli spor organizasyonların
Türkiye'de gerçekleşmiş olmasından hangi sporsever memnun olmaz ki?
Ancak dediğim gibi, sevincimi üzüntüyle paylaştım.
Çünkü, tüm dünya ve
Avrupa'nın gözü üzerinde olan, bir çok TV kanalından da yayınlanan bu spor organizasyonların hepsi de İstanbul'da gerçekleşmiş.
Zaten, haberin başlığı da:
"Sporun 2012 Başkenti"ydi. Kıskanmadım desem yalan olur.
Ankara, Türkiye Cumhuriyeti devletinin başkenti. Siyasetin kalbi
Ankara'da atıyor. Bir başka deyişle siyasetin başkenti;
Ankara.
Ancak ne yazık ki, Başkent Ankara hiçbir zaman
"sporun başkenti" olamadı.
Üstelik Gençlik ve Spor Bakanlığı, Spor Genel Müdürlüğü'nün Ankara'da olmasına karşın.
Gerçekten de
Ankara'nın böylesine önemli spor organizasyonlarında aktif olamamasının nedenlerini çok iyi araştırmak gerek. Yıllardır bir milli futbol maçının verilmemesi,
Ankara'nın ''spor vitrini''nde çok geride kalmasına neden olmuştur. Bir ülkenin başkentinin, ülkenin tanıtımında en ön sırada yer alan sporda çok geriden gelmesi düşündürücüdür.
Ancak pek şaşırmamak gerek.
"Görünen köy kılavuz istemez" derler. Bir süre önce bu sütunlardan siz değerli okuyuculara bazı istatistik bilgiler aktarmıştım.
Spor Genel Müdürlüğü'nün yapmış olduğu geniş kapsamlı araştırmaya göre;
Başkent Ankara, faal sporcu sayısına göre 81 il arasında altmışıncı sırada yer alıyordu. Milli eğitimde yer alan sporcu sayısına göre de
Ankara 79'uncu sırada bulunuyor. Anlayacağınız,
Türkiye'nin nüfus yoğunluğu açısından ikinci kenti olan
Ankara, kelimenin tam anlamıyla
"sporcu fakiri" kent pozisyonunda.
Sporu ve sporcusuyla varlık gösteremeyen başkentin, dünya ve
Avrupa'da ses getiren spor organizasyonlarına ev sahipliği yapmasını beklemek de hayalcilik olsa gerek.
Bir başka deyişle, başkentli sporsever, dünya ve
Avrupa'nın üst düzey sporcularını izlemek için daha çok bekler.