Spor Yazarları Derneği Ankara Şubesi'nde bir grup spor yazarı olarak laflıyorduk.
Duayen ağabeyimiz
Metin Gören, şöyle bir iç geçirerek,
"Nerede o eski Ankara. Hiçbir şeyin tadı tuzu kalmadı. Spor heyecanımız da yok oldu" dedi.
Metin ağabeyin söylediğini geçmişe dönük düşündüğümde hak verdim. Şehrin genel karakteristik yapısından, sporuna dek eski heyecan kalmadı. Belki de bu heyecanı yaşatacak unsurlar azaldı. Spor heyecanının, aksiyonunun azalması, spor medyasının Ankara'da sayısal açıdan eskisi gibi güçlü olmamasından kaynaklanmaktadır.
Gelişen teknolojinin insan emeğine olan ihtiyacı azaltması medya patronlarının da işine gelmiştir.
Bunun yanı sıra, tekelleşme ve
'havuz sistemi'nin devreye girmesi de bu düzene yardımcı olmaktadır. Diğer yandan, internet gazeteciliğinin giderek ivme kazanması da yazılı basının her geçen gün etkisini kaybetmesine neden olmaktadır. Okuyucunun her olaydan (spor dahil) anında haberi olmaktadır. Ertesi gün gazeteden okumak, öğrenmek zorunda kalmamaktadır.
Bu arada Ankara'da spor heyecanı kaldı mı? Spor deyince akla elbette futbol gelmemeli. Ancak
Ankara deyince akla ilk gelen
Ankaragücü oluyor.
Bunu inkar etmek, beyaza siyah demek olur. Üç büyükler dediğimiz takımların ayaklarının titreyerek geldiği Ankaragücü'nün eski halinden eser yok.
"Gururluyuz, güçlüyüz, Ankaragüçlüyüz" sloganları artık Başkent semalarında eskisi gibi yankılanmıyor.
Gençlerbirliği desen
'keçiboynuzu' gibi. Masal padişahının dediği gibi, bir dirhem bal için, bir çeki odun yemeye benziyor. Başkan
İlhan Cavcav, yıkılması için gün sayan
19 Mayıs Stadı'nın yerine yapılacak yeni stadın,
Ankara'nın 30 kilometre dışına yapılması söylentisine takılmış.
İlhan Cavcav, "Yeni stat şehirden 30 km uzağa yapılırsa insan sesi değil, rüzgar sesi duyulur.
Ankara'da futbolu şehirden uzaklaştırmayın" demiş.
Güzel söylemiş. Başkanın söylediklerine katılmamak mümkün değil.
Ancak Başkentli de
'şampiyonluk sesi' duymak istiyor. Yıllardır, bu sesi duymak için bekliyor. Ankaralı futboldan çoktan uzaklaştı. Giderek soğuyor. Bunu birilerinin sayın
İlhan Cavcav'a anlatması gerek.
Yıllarca
Ankara'nın kalbinde olan stat şehirden uzaklaşsa ne olur?