Vekil hakları konusunda önce uzlaştılar. Sonra medya saldırısı başlayınca iki parti imzasını geri çekti.
Bu partilerin bu davranışlarıyla demokrasi- millet iradesi kavramlarının içeriğine dair nasıl bir idrak yetersizliği içerisinde oldukları ortaya çıktı.
Ucuz bir popülizmle güya siyaset yaptılar.
***
Oysa milletvekili denen kişi savaş kararı veren...
Vergi salan...
Hükümet kuran...
Devlet sırrı taşıyan kişidir.
Onun ve ailesinin herhangi bir biçimde muavenete muhtaç duruma düşmemesi gerekir.
Bu demokrasinin ve milletin güçlü olmasıyla alakalı bir durumdur.
Bu şuura sahip olan bir tek
Meclis Başkanı Cemil Çiçek var.
AK Parti de diğerleri gibi imzasını çekerse çok yazık!
***
Meselenin bir diğer yanı:
Farkında mısınız bilmem: sağlık hizmeti alma süresinin uzaması türünden kıytırık hakları bile milletvekiline çok görenlerin çoğu hazineden zengin olmuş ve darbecilerle işbirliği yapmış çevreler.
Bu manidar değil mi?
Diğer taraftan, birde sokaktaki sıradan adam rahatsız oluyor ya bundan; iste onu bir türlü anlayamıyorum.
Bir şube müdürünün odasına destursuz giremez.
Ama milletvekilinin gidip yakasına yapışır.
Oğluna, kızına iş ister.
En olmadık şeyler için milletvekilinin kapısını aşındırır.
Zamanını çalar...
Yeri gelir fedai gibi kullanır...
Ondan sonra da milletvekili düşmanı koroya katılır.
Kendi kalesine gol attığının farkında değil!
Kimse unutmasın:
Güçlü milletvekili güçlü yasama, güçlü demokrasi ve güçlü millet iradesi demektir!
