Türkiye, 2020 Olimpiyat Oyunları'na talip. Bu arzu ve istek bir spor emekçisi olarak beni tarifi imkansız derecede heyecanlandırıyor. Sporun zirvesi olan olimpiyat düzenlemeye aday olmaktan hangi Türk insanını mutluluk ve sevinç duymaz ki? Hissettiğim coşkunun yanında uykularımın kaçtığını da söylemeden geçemeyeceğim. Türkiye büyük ve önemli ülke. Bu işin üstesinden elbette gelecektir. Bundan en ufak bir şüphem yok. Tesis ve organizasyon konusunda problem yaşayacağımızı hiç sanmıyorum. Bu konuda bugüne kadar yaptıklarımız ortada. Beni en çok endişeye sevk eden olimpiyat oyunlarına tanıklık edecek spor kültürümüz. Olimpiyat düzenlemeye aday bir ülkenin futboldan başka hiç bir spor dalına seyirci bulmaması bu yolculuğun en büyük sorunu.
Bu konu çok ama çok önemli.
Bu sıkıntı giderilmeden yapılacak bir olimpiyattan elde edilecek fayda yetersiz kalır.
Türkiye en modern tesisleri yapar. Hem de bugünün teknolojik imkanları ile en kısa sürede statlar, salonlar inşa edilir. Kendine özgü (bazen de abartarak) konukseverliği ile her türlü organizasyonun üstesinden gelinilir. Ama iş olimpiyat seyirciliğine gelince inanın uykularım kaçıyor. Bu sorun nasıl çözülür diye yıllardır kafa yoran benim gibi binlerce etkin ve yetkili mutlaka vardır. Başkent'te yapılan her spor organizasyonu takip ederken, tribünleri olimpiyat düzenlemeye aday bir ülkenin gazetecisi olarak göz radarlarımla tararım. Televizyonları seyrederken seyirci hareketlerini mercek altına alırım. Gerçekçi olmak gerekir ki fotoğraf çok güzel değil. Bu konuyu çözmek için vakit kaybetmeliyiz.
Bu manada beni Keçiören İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün geçen yıl başlattığı bir proje müthiş heyecanlandırıyor. Keçiören İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Yurtoğlu önderliğinde Keçiören eski Kaymakamı Mustafa Güler'in katkılarıyla başlayan projede "Yağ Satarım Bal Satarım, Mendil Kapmaca, Tombik, Yakan Top, Topaç Çevirme, 5 Taş, Çuval Yarışı" gibi çocukluğumuzda oynadığımız oyunlarla spora çok farklı bir pencere açtılar. Geçen yıl 1 bin 600 sınıftan 60 bin öğrenci Geleneksel Çocuk Oyunları ile çok büyük heyecan yaşadı.
Keçiören'den yakılan bu meşale bu yıl tüm Ankara'ya yayıldı.
Tahmini 500 bin civarında ilkokul 2, 3, 4, 5 sınıf öğrencisi birbiriyle yarıştı. Sevinç ve gözyaşının hiçbir zaman bu kadar güzel olduğunu görmedim. Faaliyetlerde Keçiören Geleneksel Çocuk Oyunları Derneği Başkanı Sefa Balcı, Başkan Yardımcısı ve İl Koordinatörü Mustafa Atalık başta olmak üzere çok sayıda öğretmen görev aldı. Hepsini ellerim kızarıncaya kadar alkışlıyorum.
Bu projeyi Türkiye'nin olimpiyat düzenleme yolculuğunda çok önemsiyorum. 2020 bilemediniz 2024 Olimpiyat Oyunları düzenlemenin yolunun öncelikli adresi okullar olmalı ve böyle projele olmalı. Keçiören'den olimpiyat yolculuğu adına ateşlenen bu meşalenin kahramanlarını olan başta Kaymakam Mustafa Güler, İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Yurtoğlu, Çocuk Oyunları Dernek Başkanı Sefa Balcı başta olmak üzere emeği geçen herkesi kutluyorum.
