Gazi Üniversitesi (GÜ) Kampüsü'nde Büyükşehir Belediyesi'nin desteğiyle kurulan Kültür Park'ta, kökeni yaklaşık olarak 15. yüzyıla dayandırılan bir Osmanlı geleneği yeniden hayat buldu. Türk-İslam toplumunun, yoksul insanlara, gururunu incitmeden yardım edilebilmesi amacıyla bulduğu bir yöntem olan "sadaka taşı" ve kayıp eşyaların bırakıldığı "yitik taşı" artık GÜ öğrencileri tarafından kullanılıyor.
EŞYALAR TAKİP EDİLİYOR
Sadakataşı'na bırakılan paradan, ihtiyacı olan öğrenciler ihtiyacı kadar faydalanırken, yitiktaşından da kayıp eşyalar takip edilebiliyor. Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Büyükberber, "Taşlar yerleştirildikten sonra üzerinde para birikmeye başladı ve öğrencilerimiz zorda kaldığı zaman buradan ulaşım gibi ihtiyaçlarını gideriyor" dedi. Büyükberber, "Osmanlı döneminde halk, bulduğu bir eşyayı götürüp yitiktaşına koyuyordu. Kaybeden de yitiğini nerede bulacağını biliyordu. Bu hakikaten büyük bir sosyal proje. Hamaltaşı da hamalların sırtındaki yükü üzerine koyarak dinlenebilmesi için düşünülmüş. Osmanlı'da sosyal ihtiyaçların hiçbiri göz ardı edilmemiş" diye konuştu.
Çok yaygındı
Türk Kültüründe Taşlar" isimli kitabın yazarı, GÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hakkı Acun, sadakataşı, yitiktaşı ve hamaltaşlarının Anadolu'nun en ücra köşelerine kadar yaygınlaştığını söyledi. Ayrıntı denilip geçilmemesi gerektiğini, kültürün bir bütün olduğunu ifade eden Acun, "Kültürümüzün inceliklerini öğrencilerimize öğretmek istiyoruz" dedi.