Geçen hafta sonu
Gençlerbirliği'nin sezon öncesi hazırlıklarının ilk etabını gerçekleştirdiği
Bolu Termal Otele gittik.
SABAH Ankara'nın Yayın Yönetmeni
Osman Altınışık'ın kaptan şoförlüğündeki araçla
Bolu'ya 1 saat on beş dakikada indik.
30 yılı aşkın araba kullanan biri olarak sevgili
Osman'ın gazeteciliğinin yanı sıra çok iyi bir sürücü olduğunu da söylemek zorundayım.
Türkiye'nin oksijen kaynağı bölgesi
Bolu'da kampta bulunan
Gençlerbirliği'nde huzurlu bir çalışma ortamı vardı. Kulübün öz çocuğu
Metin Diyadin, kendi inanmışlığını ve çalışkanlığını futbolcularına aktarmak için yoğun çaba gösteriyor. Ancak
Metin hocada inceden inceye bir kuşku olduğu da kesin. Nasıl olmasın ki? Takımın can damarı sayılacak futbolcular yuvadan uçmuş bulunuyor. Kiralık gelen ve attığı gollerle bir anda gündeme damgasını vuran
Björn Vleminckx, savunmanın emniyet supabı
Aykut Demir, kaptan
Cem Can ve
Kosta Rika'lı Randal Azofeifa'nın yokluğu önemli ölçüde kendini hissettirecektir.
Metin hoca da bu gerçeğin farkında olduğundan dolayı olsa gerek temkinli konuşmayı tercih ediyor.
Ancak, çok büyük ihtimalle takımın başına gelmeyi kabul ettiğinde bu futbolcuların takımda kalacaklarını tahmin ediyordu.
Gidenlerin yerine yeni transferler yapıldı elbet. Sonuçta
Başkent ekibi
"Giden gider, kalan sağlar bizimdir" diyerek yeni sezonda en iyisini yapabilmek için çalışacak. Kaldı ki transfer sezonu devam ediyor. Bize göre kırmızı siyahlılara bir iki iyi transfer daha şart gibi gözüküyor. Yoksa uzun lig maratonunda başı çok ağrır. Her konuşmasında olay olan ve de
"Başkent seyircisine şampiyonluk borcum var" diyen
Başkan İlhan Cavcav da umarım bunun farkındadır. Ancak
"Dost acı söyler" derler.
Gençlerbirliği'nin şampiyonluğu şimdilik
"Kaf Dağı"nın ardında da,
Süper Lig'de bir sakata gelmesin yeter.
Bilmem anlatabildim mi?
Gençlerbirliği kampı sonrası
SABAH Gazetesi Haber Koordinatörü Şaban Aslan'ın da bulunduğu
Gazelle Otel'e geçtik. 300 yıllı meşe ormanının içinde yer alan
SPA merkezi olan bu otel, gerçekten büyüleyici.
Otel sahibi Halit Ergül, termal turizmi ile doğa turizmini birleştiren bu otelin yapımı için tam 15 yıl beklemiş. Ancak beklediğine ve vazgeçmediğine de iyi etmiş.
Verdiği bilgilere göre,
Gazelle Otel, sadece
Avrupa'da değil, dünyada da en iyi
SPA merkezi arasında yer alıyor. Otelin yapımında çevreyi ve tabiatı korumaya da büyük önem gösterilmiş. 400 yıllık bir meşe ağacının kesilmemesi için bir milyon dolarlık proje tadilatı yapılması da bunun en büyük kanıtı. Bir spor yazarı olarak beni üzen tek olay ise otelin sporcu kafilesi kabul etmemesi oldu. Yoksa futbol takımlarımız için ideal bir kamp yeri olurdu.