İki sezondur şike olaylarının yarattığı atmosfer yüzünden tadı tuzu kaçtı futbolumuzun… Ama gelin görün ki, bu
"yürek karartan tablo" hala karşımızda duruyor.
UEFA'nın iki kulübümüze verdiği ceza şimdi
CAS'ta.
Kaos sürüyor… Bitmeyecek de… Çünkü
CAS'tan çıkacak sonucun da,
"Pek farklı olmayacağı yönünde" iddialı görüşler var.
Yeni sezonda da yine,
"Aynı beste, aynı nakarat" söylenecek… Cezalar,
Süper Lig'in başının üstünde
"Democles'in kılıcı gibi" sallanıp duracak!
Aslında bu durum, sadece cezaya muhatap olan
Fenerbahçe ile
Beşiktaş'ı ilgilendirmiyor!
Sorunun sürme hali, ligde yer alan tüm kulüpleri strese sokuyor ve ligin akışını
"Olumsuz yönde" etkiliyor!
Elbette
Fenerbahçe de Beşiktaş da ligimizin önemli öğeleri!
Elbette haklı oldukları
"Yakarışları" var.
Ancak, unutulmasın ki, bunun sürekli
"Öncül gündem maddesi" yapılması, futbolseverlerin çoğunu
"Sıkıntı noktasına" taşıyor; bıktırıyor… Bu, futbolumuzun senelerdir yaşadığı,
"Seyirci azlığı sorununun" daha da büyümesine yol açabilir.
"Şike, UEFA, CAS, ceza" sözcüklerinin temcit pilavı gibi sporseverlerin sofrasına devamlı servis yapılması, futboldan uzaklaşmalara, soğumalara neden olabilir!
Avrupa Kupaları başladı… Ligin eli kulağında… Artık futbolumuza dönelim!