Sporun içinde bulunan en önemli öğelerden biri de altyapıdır!
Altyapıdan,
"Oyuncu yetiştirmek" önemli bir faaliyettir kulüpler için… Neden önemlidir?
Öncelikle kulübün kendi mahsulüdür; huyu suyu camiaya uygundur, orayı benimsemiş, kulüple özdeşleşmiştir!
Kulübüne
"Gönülden" bağlıdır.
Kendisiyle kulübü arasında
"Duygusal bağ" vardır… Altyapı oyuncusu, bu nedenle önemlidir.
Aynı zamanda değerlidir de… Çünkü, spor piyasasındaki
"Transfer gerçeği" göz önüne alındığında, maliyeti ekonomiktir!
Bu nedenle, birilerine
"Çuvalla para vermek" yerine, kendi öz evladına sahip çıkmak daha akılcıdır… Altyapı oyuncusunun kulübe sağladığı avantajlara başka şeyler de ekleyebiliriz!
Ancak, ne var ki; ülkemizde
"Altyapı kavramının" yeterince anlaşıldığını, değerlendirildiğini, tercih edildiğini söylemek pek kolay değil!
Kulüplerin,
"Hemen başarılı olmak" istemeleri ve sabırsızlıkları, altyapıdan gelecekleri bekleyememelerine neden oluyor!
Dolayısıyla, gerçek manada
"Altyapı verimliliği" yok henüz ülkemizde… Bu yüzden, kulüp harcamalarının büyük bir bölümü hala
"Dış transferlere" gidiyor.
Üzülerek belirtelim ki bu anlayış, teknik adamlara da sirayet etmiş durumda. Onlar da,
"Başarısız olmaları halinde" kulüple yollarının ayrılacağını bildikleri için
"Genç oyuncuya" yeterince yönelemiyorlar.
Hemen örnekleyelim.
Fenerbahçe, Akhisar ve
Karabük maçlarına 18 kişilik kadro hakkına rağmen, 17 kişiyle çıktı. Sakatlıklar, cezalılar ve yabancı kontenjanı 18'i bulmalarına mani oldu!
Buna rağmen bir genç oyuncuyu kadroya dahil etmedi
Ersun Yanal… Oynatmayacağı futbolcuyu kadroya almanın bir anlamı olmadığını düşünen, bu yüzden de böyle bir hamle yapmaya gerek görmeyen Yanal'ın yakın çevresine, "Zaten takıma çağıracağım oyuncu da bunu biliyor. Bu yüzden kulübede bir kişinin eksik olması fark etmez" dediği iddia ediliyor!
Umarım
Ersun Yanal, "Böyle" dememiştir… Eğer dediyse;
"Altyapının öneminden söz etmek" abesle iştigal etmek olur!