Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü'nün 2006 yılında hazırladığı halk sağlığı raporunda Bala, Beynam ve Haymana bölgelerindeki toprak analizlerinde çıkan asbest oluşumları TBMM kulislerinde yeniden konuşulmaya başlandı. Meclis'te, bölgede yer alan toprağın ne amaçla olursa olsun kullanılmaması gerektiği konusunda yapılan uyarıların yetersiz kaldığı görüşü hakim oldu.
BULGULAR KORKUTUYOR
TBMM'ye sunulan raporda, Beynam ve Karaali köyleri arasındaki alanda, 95 ile 70 milyon yıllık olduğu sanılan kayaçlarda, kansere neden olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış asbest minerallerinin tespit edildiği belirtildi. Başkentliler'in mesire alanı olarak kullandığı Beynam Ormanları içindeki alanda da yeşil, mavi ve gri renklerde asbest oluşumları halk tarafından gözlendi.
'ÖLÜM YAYGIN DEĞİL AMA VAR'
20 yıldır Beynam Köyü muhtarı olan Kazım Kuyrukçu, bölgede 750 hanenin yaşadığını belirterek, "Köyde yaygın bir kanser vakası yok ancak arada sırada kanser nedeniyle vefat edenlerin haberini alıyoruz. Özellikle ormanlık alanda mavimsi bir toprak tabakasının olduğu gözleniyor. Orası şu anda piknik alanı olarak kullanılıyor. Yeni yapılarda asbest içeren toprak ve kayaçlar kullanılmıyor. İnşaatların tamamında genelde betonarme kullanılıyor. Önceden Ankara'nın yükselen bir değeri olan Beynam, bu olayların gündeme gelmesinden sonra oldukça değer kaybetti" dedi.
15 KİLOMETREYİ KAPSIYOR
Bölgede
incelemede bulunan MTA uzmanları, raporda şu ifadelere yer vermişti: "Söz konusu inceleme alanları içinde, Beynam ile Karaali köyleri arasında yüzeyleşen yeşil, mavi, gri renklerde serpantinleşmiş kayalar içinde krizotil asbest oluşumları bulunuyor. Koordinatları birleştirilen yaklaşık 15 kilometrekare alan içinde, özellikle kuzeyde Beynam ve güneyde Karaali tarafına bakan yamaçlarda olmak üzere, kuzeydoğu-güneybatı istikametinde, 500 metre genişliğindeki bir zon boyunca Krizotil Asbest ile Antigorit ve Lizardit asbest oluşumları bulunmaktadır."