Gençlerbirliği için ilk yarının bitimine 3 hafta kala
"Zurna'nın zırt dediği yerde" diye yazmıştım. Kırmızı-Siyahlılar, gerçekten de çok kritik pozisyonda, handikapı çok zor 3 maç oynayacaktı. Bu maçlar,
Galatasaray ve
Beşiktaş ile içeride,
Antalyaspor ile de dışarıda oynanacaktı. Başkent ekibi bu maçlardan tam 7 puan aldı.
"Sırat Köprüsü" en iyi şekilde geçilmişti. Çünkü, bu maçlardan sıfır puan da alınabilirdi. İşte, o zaman
Gençlerbirliği için ikinci yarı tam bir kaos ortamı olacaktı. Ancak,
Mehmet Özdilek ve talebeleri ikinci yarıya da Çaykur Rizespor galibiyeti ile başlayarak üst sıralara tırmanma dönemini başlatmış oldu. Bu maçlarda ortaya konan performans,
"Şifo"lu Gençlerbirliği'nin "Yükselme Devri"ne girdiğinin mesajları olmuştur. Spor Toto Süper Lig'de nazar boncuğu tek takımı olan Ankaralı futbolseverler de
Gençlerbirliği'nin bu trendi karşısında derinden bir
"Ohh be..." çekti.
İnanmışlığın zaferi
PTT 1.Lig'de şampiyonluk yarışı veren bir Ankaralı var. Tam 4 yıl futbol faaliyetini dondurduktan sonra buzları çözülen Ankaraspor. Sezon öncesi,
"Toplama takım" dediler.
"Çok uzağa gidemez" dediler. Gerçekten de Ankaraspor uzakta değil! Şu andaki konumuyla
Spor Toto Süper Lig'e çok yakın.
Osman Özköylü ve talebeleri, yürekten inanmışlığın zaferini birinci vizyon olarak Başkent sahnesinde sergiliyorlar. Tüm Başkent seyircisine de büyük görev düşüyor. Onları yalnız bırakmayın. Varlığınız onlara şampiyonluk yolunda büyük destek olacaktır. Leoparlar koptu geliyor. En iyi şekilde karşılayın.
'Yeniden Diriliş' vakti
Şampiyonluk yolunda yürüyen bir başka
Ankaralı da
Ankaragücü. Yıllarca
Süper Lig'de şampiyonluk yürüyüşü beklediğimiz Sarı- Lacivertliler, ne yazık ki 2. Lig Kırmızı Grup'ta. Buraya kadar paraşütsüz inen Ankaragücü, "Yeniden Diriliş" hareketiyle eskiye dönüş için savaşıyor. Kadroda yer alan çoğu altyapı oyuncuları bu onurlu savaşın yılmaz cengaverleri. Hepsine helal olsun.