Futbolumuz
gelişiyor, büyüyor, yarınlara emin ellerde hazırlanıyor. Hiçbir sıkıntı yok. Çünkü lig başlamadı ne derseniz gider.
TFF Genel Kurulu yapılıyor. Üst düzey dediğimiz kulüpler birbirini alt etme adına vuruyor, yokluyor, kırıyor. Sonrasında iş zora girdimi biz kardeş kulübüz diyebiliyor. Sponsor anlaşmalarının sıkıntıları , kulüplerin gelir haklarından dağılım payları sıkıntıların başını çekerken tüm kulüpler biz iyiyiz diyebiliyor. Kulüplerimizde oyuncu kadrosu bulunduğu lig itibariyle yetersiz olabiliyor ama sonucunda biz şampiyonluğa oynuyoruz denebiliyor, Sonra bir teknik direktör göreve getiriliyor o ada ilk hazırlık müsabakası sonrası bana 8-9 oyuncu lazım diyebiliyor. Elinde sihirli deynek yok ki ne yapsın. Bunlar Türk futbolunun bilindik birkaç sıkıntısı olarak yıllardır karşımıza çıkar kim haklı kim değil kimse karar veremez. 2009-2010 sezonu
Ünyespor'la Teknik Direktör olarak anlaştım. Kamp ve sezon başı yapılanmasıyla ilgili yönetim kuruluyla antak kalıp
Kartepe tesislerinde 14 gün kamp çalışmasına başladım. Saha paylaşımı, antrenman programı filan derken diğer tesiste kalan takımlarla antrenman saatlerini ayarladık. Sahaların isimleri o kadar hoşuma gitti anlatamam. Bazen oyuncularımı antrene ederken Türk futboluna isimlerini altın harflerle yazdıran
Metin Oktay gibi isimler futbolcularımı motivasyonda bana yardımcı oldu. Hepsi o kadar. Biz yıllardır parklarımıza, tesislerimize, salonlarımıza, stadyumlarımıza bu değerli sporcuların ismini vermeyle işi bitirdik. Sporumuz adına olumlu işler yaptık. "Bu mudur, evet budur" diyoruz ama geçerli en son örnek en geçerlidir mantığı
Bursaspor, Gürcistan ekibi
Chikhura Sachkhere'ye eleniyor. Nasıl olacak dedim ya bir gerçek var biz dahil kimsenin bilmediği Türk futbolu gelişiyor. Mübarek Ramazan Bayramı'nın son gününde tüm İslam aleminin ve ülkemizin bayramını kutluyor, sporumuz, futbolumuz adına mutlu yarınlar diliyorum.
