Ankaragücü Kulübü Başkanı Mehmet Yiğiner, taraftara çağrıda bulunarak,
"Küskünlük ve dargınlıklara son verelim. Gün birlik ve beraberlik günü'' demiş.
Mehmet Yiğiner, yerden göğe kadar haklı.
Son yazılarımızda sıkça değindik.
Tribün desteği olmadan başarı zor. Bir futbolcu için en büyük güç arkasındaki taraftar desteğidir.
Ankaragücü taraftarının takımına küs olduğunu zannetmiyorum.
Yönetime, belki de
Başkan Mehmet Yiğiner'e Dünya Kupası oynanırken söylediklerinden dolayı kırgınlıkları olabilir. Ancak, dediğimiz gibi
Ankaragücü'nün o kemik taraftar topluluğu takımını yalnız bırakmayacaktır.
Bir önceki yazımızda
Ankara'da oynanan
TSYD Turnuvası'na değinerek, tribünlerin boş kaldığını bunun da düşündürücü olduğunu belirtmiştik.
Süper Lig'in ilk haftası gösterdi ki, sadece Başkent'te değil, Türkiye genelinde tribünlerin boş kaldığına şahit olduk. Bu da oynanan futbolun kalitesinden olsa gerek. Boşuna dememişler:
"Ne ekersen, onu biçersin" diye. Yöneticilerin şapkasını önüne koyup, düşünme zamanı geldi de geçiyor bile. Kimse kötü mala para vermek istemiyor.
Dönelim
Mehmet Yiğiner'in çağrısına. Sayın başkana katılıyor ve
"Haydi maça" diyoruz.
Küskünlük ve dargınlık unutulsun.
Mevzu
Ankaragücü ise gerisi teferruat olsun. Başkan böylesine bir çağrıda bulunarak alenen zeytin dalını uzatmış görünüyor. Barış mesajı anlamına gelen bu çağrı, güneşli ve güzel günlerin de habercisi sayılır.
Sarı-lacivertliler, pazar günü İnegölspor maçıyla yeni sezonda ilk kez kendi taraftarı önünde boy gösterecek.
Bu maçın bir karnaval havasında olması gerek. Taraftar her zamankinden çok Ankaragücü'nü sahiplenmeli, bağrına basmalı.
Yürüdüğü yolda yalnız olmadığını ve olmayacağını bir kez daha göstermeli. "Haydi maça"
Pazar günü birlik ve beraberlik günü olsun...