Sene 1980 bilmem kaç!
SABAH Ankara Bürosu'nda 4 ay gececi olarak çalıştım. 30 yıl sonra yine aynı gazetede yazarlık yapıyorum.
Aslında yazarlık işin adı. Gerçekte bir doğuma şahitlik ediyor, hem de katkıda bulunuyoruz!
Yeni ve büyük Türkiye'nin doğumuna. Hepimiz için sıradan şeyler olsa da yazıp söylediklerimiz, bizden sonra çocuklarımız şeref madalyası gibi göğüslerinde onurla taşıyacak ve
"Benim babam da bu safta yer almıştı…" deme şerefine sahip olacaklar.
İbrahim Aleyhisselam'ın yangınına,
Nemrutlara inat su taşıyan karıncanın misali, belki bu yangını söndürmeye gücümüz yetmeyecek, lakin safımız belli olsun!
Kapitalist, emperyalist, zalim Siyonistler karşısında eğilmedik ya, onlarla dost olup aynı yolu yürümedik ya, imanın orta kademesinde de olsa onlara dilimizle haykırdık ya bize bu kadar şeref yeter!
Doğacaktır sana
vaadettiği günler Hakk'ın, kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
Nice 10 yıllara
SABAH Ankara, nice 100 ve 1000 yıllara inşallah!