Kalp sağlığı, beyin fonksiyonları, vücut ağırlığı ve kas sistemi dahil olmak üzere hemen hemen her organın işlevini etkileyen tiroit hormonlarının düzenli çalışması hayati öneme sahiptir. Tiroit hormonuna bağlı hastalıkların birçoğu, belirtilerinin başka rahatsızlıklarla karıştırılması sebebiyle gözden kaçmakta ve tedavide geç kalınmaktadır.
İYOT EKSİKLİĞİ SEBEP OLUYOR
Tiroit bezi boynun ön kısmında bulunan ve tiroit hormonlarını salgılayan bir iç salgı bezidir. Tiroit hormonları yiyecekler ve suyla aldığımız iyot kullanılarak salgılanmaktadır. Bu nedenle ülkemizde özellikle iyot eksikliğinin fazla olduğu bölgelerde tiroit hastalıkları ve guatr daha fazla görülmektedir.
AİLEDEN MİRAS KALIYOR
Tiroit bezi, görünümü normal olsa da çalışması normal düzeyde olmadığı zaman vücuttaki diğer organları etkileyen başka hastalıklara neden olabilmektedir. Tiroitin çok çalışması olarak bilinen ''hipertiroiti'' ve az çalışması olarak tanımlanan ''hipotiroiti'' rahatsızlıklarının endokrinoloji muayenesi ve basit kan tetkikleri ile anlaşılması son derece kolaydır. Tiroit bezinin büyümesi ise guatr hastalığına yol açmaktadır. Guatr, "nodül" denilen yumruları içerebilmektedir. Nodülün tespit edilmesi durumunda, ultrasonografi ile değerlendirilip yapısının ve boyutlarının belirlenmesi gerekmektedir. Özellikle ailesinde tiroit kanseri öyküsü olanlarda, radyasyona maruz kalmış kişilerde ve ayrıca nodülün büyük olduğu veya şüpheli özellikler gösterdiği durumlarda bu yumruların kanser hücreleri içerip içermediği mutlaka araştırılmalıdır.
KANSERDE ERKEN TANI İÇİN …
Tiroit kanserleri, erken dönemde yakalandıklarında kemoterapi ve radyoterapiye gerek kalmadan tedavi edilebilen hastalıklardır. Tiroit nodüllerinin kanser riskini belirlemede ultrason eşliğinde kullanılan ''tiroit ince iğne aspirasyon biyopsisi'' yöntemi, hastalığın tanısının konulmasını sağlamakta ve erken tanı konulması hastalığın ameliyatsız tedavi edilme şansını artırmaktadır. Bu nedenle özellikle ülkemiz gibi tiroit hastalıklarının yaygın olduğu bölgelerde tiroit muayene ve taramaların yapılması hayati önem taşımaktadır.
BELİRTİLER BAŞKA HASTALIKLARLA KARIŞTIRILIYOR
Hem dünyada hem de ülkemizde sıklıkla görülen tiroit hastalıkları doğru tanı ve uygun tedavi yöntemleri sayesinde önlenebilir rahatsızlıklardır. Tiroit hormonlarına bağlı rahatsızlıkların belirtileri stres veya depresyon gibi başka rahatsızlıkların belirtileriyle karıştırılarak göz ardı edilebilmektedir. Tiroit hastalıklarında sıklıkla görülen belirtiler; boyunda şişlik veya ele gelen yumru, halsizlik, yorgunluk, konsantrasyon güçlüğü, kabızlık, ciltte kuruluk, kabalaşma, turuncuya yaklaşan renk değişiklikleri ve artan saç dökülmesidir. Bunların yanı sıra tiroitin az çalıştığı hipotiroiti durumunda çabuk üşüme ve soğuğa tahammülsüzlük, tiroitin çok çalıştığı hipertiroiti rahatsızlığında ise aşırı terleme ve sıcağa tahammülsüzlük belirtileri ortaya çıkmaktadır. Bu hastalıkların en yaygın belirtilerinden bir diğeri ise göz çıkıklığıdır. Bu belirtilerin bir veya birden fazlasının kendisinde olduğunu düşünen kişiler, muayene ve tetkikler için endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanına başvurmalıdır.
