Memleketin gözünü seveyim; gün yüzü görmemiş öyle lafları var ki.
Şu okuduğunuz cümlede bile iki tane çıktı;
"Gözünü seveyim ve gün yüzü görmemiş" Bir markanın reklamını televizyonlarda yabancı bir adama, George
"Corc" amcaya dediklerini duyunca yerlere yatıyorum.
İki tane bacak kadar çocuk, Anadolu deyimiyle
"bebe" kitabın nasıl da ortasından konuşuyorlar, maşallah!
İki tane bebe, ülkelerinde olanları görebiliyor da, elin gâvuruna, yüzüne karşı ele dümdük söyleyebiliyor da,
"Corc amca, senin bunlardan haberin yoktur?" diyebiliyor da bizimkilere niye demiyorlar ki?
Nezaketi bile elden bırakmıyorlar, biri diğerine diyor ki,
"Ele yüzüne karşı!" ötekisi,
"Yook, içimden yüzüne dedim, ne de olsa misafir!" Bizim siyasi muhalifler de seyretmişlerdir diye umuyorum. Ağzı açık ayran âşıkları, bacak kadar bebeler, köyden bile ülkede olup biteni görebiliyorlar da, elin gâvuruna,
"Corc amca sen ayakta uyuyorsun, bizim ülkemizde neler oldu neler, senin haberin yok!" diyebiliyorlar, bundan hiç utanmıyor musunuz?
Söz reklamlardan açılmışken bunlara ne uyar diye merak ettim, en uygunu,
"Siz daha babaannenizin margarinini mi kullanıyorsunuz?" u buldum.
Bizimkiler babaannelerinin adetleri veçhile bugünlere bir türlü gelemiyorlar, yazık.
Merkezlerine insanı, erdemi ve doğruluğu koyamadıklarından göremiyor, görseler de anlayamıyor, hissedemiyorlar iki kere yazık.
Makyevalist mantığın bütün prensiplerini yerine getirerek, yalan-dolan her türlü melaneti kullanarak iktidar heveslerini tatmin etmek isteyen bu insanları gördükçe, yaban arısının bal kovanına saldıran ayı geliyor aklıma. Bal yemeyi aklına koyan ayıyı arılar perişan ediyorlar ama ayı bildiğinden vazgeçmiyor. İhtiras böyle bir şey olsa gerek!
Yalanlarınıza ve vaatlerinize yine kaldığınız yerden devam edersiniz, bari birazcık utanın, ar edin. Bizim kuşağımız sizin rezilliklerinizi ve kepazeliklerinizi unutmadı, bari ilerideki kuşaklara anlatın bu yalanlarınızı.
Söylenen her söze, yapılan her işe muhalefet etmek zorunda mısınız?
Şeytan size yapıp ettiklerinizi süslü gösteriyor.
Aklınızı karıştırıyor. Ağırlığınızı ve itibarınızı yitiriyorsunuz böyle yapmakla.
Halkın gönlüne giden yol, yalandan değil erdemden geçiyor, hala akıllanmayacak mısınız?
Ele yüzünüze karşı dümdük söylemek istiyorum, hepiniz yalancısınız, rezilsiniz, makyevalistsiniz, ahlaksızsınız, helalharam bilmezsiniz, sizin için her yol Paris!
İçimden de değil, yüzünüze karşı ele dümdük!