MFZ Grup ortaklarından Muhanver Gözüm, özellikle son 3 yıldan bu yana Ankara'da konut sektöründe adeta devrim yaşandığını belirterek, "Belirli alanlarda sıkışan, alt yapı sorunları nedeniyle konforlu yaşamdan mahrum kalan Ankaralılar, yeni yerleşim alanları ve projelere ilgi göstermeye başladı" dedi.
MFZ Grup'tan bahseder misiniz?
MFZ Grup olarak ortaklarım Zeynal Durkut ve Fevzi Akbulut ile Çukurambar, Balgat gibi Ankara'nın önemli noktalarında birçok konut iş merkezi ve plazalara imza attık. MFZ Grup olarak, Çayyolu ve Beytepe bölgesinde çok sayıda proje hayata geçirdik. Şu an ise Çayyolu'nun Beytepe ile birleştiği değerli lokasyonda "Allora Beytepe" konut projesini hayata geçiriyoruz.
Proje konut alıcısına neler sunuyor? Allora'da konutlarımız 150- 480 metrekare arasında değişiyor. Hatta daha geniş ve ferah mekanlarda yaşamak isteyen müşterilerimiz için 5+1 konutlardan bazılarını 4+1'e de dönüştürebiliyoruz. Bunun yanı sıra her daire, çamaşır, giyinme odası ve en az iki banyo içeriyor. Sosyal donatılarımız ev sahiplerine yüklü aidatlar getirmeyecek şekilde tasarlandı. Otoparklarımıza elektrikli araçlar için şarj üniteleri yerleştirdik.
Allora Beytepe'de kadınların tercihleri göz önünde bulundurularak ilerlendiğini biliyoruz. Bu amaçla projeye ne tarz detaylar eklendi?
Konut alım sürecinde kadınların rolü tartışılmaz. Kadınlar beğenirse sürecin çoğu bitmiş demektir. Biz de Allora Beytepe projemizde kadınların isteklerini, beğenilerini göz önünde bulundurduk Konutlarımızı, geniş, ferah ve kullanışlı olarak kurguladık. Çoğu kadın için vazgeçilmez olan mutfağa ekstra özen göstermemiz hanımların çok hoşuna gidiyor. Projemizdeki çamaşır odası da kadınların işini kolaylaştıracak.
Sizce Ankaralı konut alıcısı nelere önem veriyor?
Ankaralılar yıllardan beri geniş, bol ışık alan, komşuluk ilişkilerinin körelmeyeceği konutlarda oturuyor. Artık sosyal donatı alanlarının fazla olduğu konutlar çoğunlukta olsa da ferahlık isteği hiç değişmiyor. Ankaralıyı çok küçük mekanlarda oturtamazsınız. Komşuluk ilişkisi kurulamayacak konutlar bu kentin ruhuna aykırı.
Başkent gayrimenkul sektörünün gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Başkent ekonomisinin yüzde 60'ı inşaat sektörü üzerinden yürüdüğü için bu durum sektöre girenlerin sayısını da arttırıyor. İşin inceliğini bilmek, müşteriyi iyi tanımak ve konutu sattıktan sonra da iletişimi iyi bir şekilde devam ettirmek gerekiyor. İnşaatçı olmayıp, kazanç uğruna bu sektöre giren firmalar müşteriyi mağdur ederek, sektörümüze duyulan güveni sarsabiliyor. Bu sıkıntıların da bir an önce giderilmesi gerekiyor.
