Bedensel Engelliler Okçuluk Milli Takımı sporcusu Özgür Özen, 2000 yılında geçirdiği trafik kazasının ardından yeniden dönüş yaptığı okçulukta olimpiyatlarda madalya hedefliyor. Okçuluğa 10 yaşında başlayan Özen, 2000 yılında geçirdiği trafik kazası sonrası hayata yeniden sporla tutundu. Engelli olmadan önce yaptığı okçuluğa talihsiz kazanın ardından antrenörlerinin girişimiyle yeniden başlayan 40 yaşındaki Özen, 2006 yılında Bedensel Engelliler Okçuluk Milli Takımı'na seçildi. 2008 Pekin Paralimpik Oyunları'nda 4. olarak madalyayı kıl payı kaçıran Özen, 2016 Rio'da ise kürsüye çıkmayı amaçlıyor.
KOTA ALMAK İÇİN MÜCADELE EDECEK
Hazırlıklarını başkentte sürdüren Özen, 23-30 Ağustos'ta Almanya'nın Donaueschingen kentinde düzenlenecek Dünya Şampiyonası'nda 2016 Rio Paralimpik Oyunları'na kota almak için mücadele edeceğini söyledi. Tüm çalışmalarını 2016 Rio için yaptığını belirten Özen, "2006'dan bu yana ülkemizi uluslararası organizasyonlarda temsil ediyorum. 2008 Pekin'de madalyanın bir adım uzağında kaldım. Geçirdiğim trafik kazasına rağmen okçuluktan vazgeçemedim. Rio'da madalya almak istiyorum" diye konuştu.
'OKÇULUK HAYATIMIN PARÇASI'
Özen, 30 yıldır okçuluk sporuyla ilgilendiğini dile getirerek, "Okçuluk artık hayatımın bir parçası oldu. Okçuluğu seviyorum, bu spora aşığım" dedi. Tüm engelli vatandaşlara spor yapmalarını tavsiye eden Özen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bütün engelli arkadaşlarım, istedikleri sporu rahatlıkla yapabilirler. Yeter ki istesinler ve evlerinden çıksınlar. Zorluklar olmayacak mı? Elbette olacak ama istedikten sonra bunları aşmak kendi ellerinde. Herkes zorlukla karşılaşıyor. Ancak emek verdikten sonra her şey oluyor."
BİR ADIM ÖNDE
Bedensel Engelliler Okçuluk Milli Takımı Antrenörü Nejat Üstün ise Özgür Özen'in hırslı bir sporcu olduğunu söyledi. Performans anlamında arkadaşlarından bir adım önde olduğuna işaret eden Üstün, "Özgür bu işi başaracak, iyi çalışıyor. Okçuluğu çok severek yapıyor. Arkadaşlarına önderlik etmek istiyor. İnşallah, tüm arkadaşlarım hedeflerini gerçekleştirecek. Biz artık aile olduk. Beraber düşünüyoruz, beraber seviniyoruz, beraber ağlıyoruz" diye konuştu.