Ondokuz Mayıs Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi resim ve müzik bölümü öğretim üyeleri ve öğrencilerinin düzenlediği "Neoperformans- Soundpainting" etkinliği ilk kez sahnelendi. Tüm Sanat Galerileri Derneği (TÜSGAD) 2'nci Ankara Sanat Buluşması kapsamında Ankara Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde düzenlenen "Soundpainting" performansında 22 kişilik bir ekip sahne aldı. Sanat Yönetmeni ve Güzel Sanatlar Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gülten İmamoğlu, Türkiye'ye sıra dışı bir sanat etkinliği kazandırdıklarını söyledi. 'Soundpainting'in, seslerle ve müzik enstrümanları ile resim yapmak anlamına geldiğini ifade eden İmamoğlu, "Soundpainting, anlık, doğaçlama gelişen bir sanat. Soundpainter şefinin doğaçlama kurgu yaptığı anda, diğer sanatçıların senkronize bir şekilde resim yapıyorlar" diye konuştu. Etkinliğin orkestra şefi ve müzik öğretmenliği bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Sonat Coşkuner ise "Soundpainting besteci Walter Thompson tarafından 1974'te geliştirilen bir işaret dili. Bu sanat 1500'den fazla jest ve işarete sahip" görüşünü dile getirdi.
41 HAREKETT EN OLUŞUYOR
Coşkuner "Performansımız birinci seviyeden ve toplam 41 hareketten oluşuyor. Her hareketin müzik dilinde bir karşılığı var. Müzisyenler yapılan hareketin, jestin ne anlama geldiğini biliyorlar ve cevap veriyorlar. Ben de verdikleri cevaba göre kompozisyonu doğaçlama olarak şekillendiriyorum" dedi.
SES VE ENSTRÜMANLA RESİM YAPIYORLAR
Soundpainting performansında ressamlar duydukları seslerin psikolojik tepkimesine dayalı resim yapıyorlar. Performansta farklı disiplinler iç içe geçerek sesler renklere, bu renkler Soundpainter'ın işaretlerine, işaretler yeniden seslere dönüşüyor.