İlk yarı bitti…
Lider ile arasındaki puan farkı altı…
Bu üç puanlık sistemde kapatılmayacak kadar bir fark değil…
Ankaragücü'nde ilk yarıdaki maçlara baktığımızda istediği sonuçları aldığını söylemek mümkün değil…
Başkan Mehmet Yiğiner ve yönetim kadroyu takviye etti..
Bu kadroyu çalıştıracak
Teknik Direktör… Yaptığı yanlışlar sonucunda beklenmeyen sonuçlar alındı… İlk yarı sevabı ve günahı ile geride kaldı… Şimdi ikinci yarı başlayacak… İlk yarıda kaybedilen puanlar, şimdi ikinci yarıda telafi edilmeye çalışılacak… Çünkü ikinci yarıda oynanacak maçların telafisi yok… İşi ciddiye almak zorundalar…
Başkan Yiğiner ve teknik kadro ilk yarıdaki eksiklikleri gördü… Takviye yapılmalı… Bu takviye ancak para ile olacağı için söz veren iş adamları artık sözünü yerine getirmeli… Bu iş sadece
Yiğiner ve yönetimin çabasıyla bir yere gidemez… Yönetim sadece borç ödemek, borçları taksitlendirmekle enerjilerini harcıyorlar… Bu enerji ile
Ankaragücü'nü bugünlere geldi…
Ankaragücü şampiyon olacaktır… Olmalıdır…
Ankaragücü öncelikle kendi maçlarını kazanıp rakiplerinin ne yapacağını ikinci planda düşünmeli… Bu görev tabiî ki teknik kadroya düşüyor… Teknik kadro mesaisini
Beştepe'de harcarsa bu iş olur…
Ankaragücü camiası özellikle de taraftarlar sabırlı olmalı…
Beştepe'de güzel günler olacak… O karabulutlar siz taraftarların attığı çığlıklar rüzgar olup dağıtacaktır… Yeter ki hep birlikte destek olunmalı… En büyük destek yine
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'ten olacaktır…
Gökçek'in verdiği destek inkar edilemez.
Ancak bu destek daha da büyümeli ve devam etmeli…
Ankaragücü'nün Süper Lig'e çıkması
başkentin hayrınadır…
Başkent'te Osmanlıspor, Gençlerbirliği maçlarında stat bomboş…
Ankaragücü maçında en az
10 bin kişi tribünleri dolduruyor… Yeni bir statta,
Ankaragücü'nün Süper Lig'de olduğunu düşünün… O stat böyle seyirciye az gelir… Öyle ise bu güzel günleri, futbol keyfini yaşamak için
Ankaragücü'ne başkentin havasını teneffüs eden herkes taşın altına elini koysun…