Geçtiğimiz mayısta özel harekat polisi sevgilisi Batuhan Hergül tarafından öldürülen üniversite öğrencisi Ceren'in hikayesi yürekleri burktu. Hayatını kahkaha- cesaret-azimle örüp, 20 yaşında kocaman sorumluluklar üstelen Ceren'in hikayesi gözleri doldurdu. Gazi Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu'ndaki mezuniyet töreni ise herkesi ağlattı. Ceren'in en büyük hayali olan diploma ve cüppesi sahipsiz kaldı.
OKUMAK İÇİN GELMİŞTİ
Polis memuru bir baba ve ev hanımı bir annenin en büyük çocuğu olarak Kırıkkale'de dünyaya gelmişti Ceren Baran. Liseyi bitirene kadar orada yaşamış üniversiteyi kazanınca da en büyük hayali olan okuma isteği için ailesiyle Ankara Demetevler'e taşınmışlardı. En büyük hayali iyi bir iş ve aşık olduğu adamla iyi bir evlilikti. SABAH Ankara, öldürüldüğü sokakta her yaştan insanı gözyaşlarına boğan Ceren'in hikayesinin peşine düştü. Sıra arkadaşları, onu kocaman gülüşleri olan, hem olgun hem de çılgın biri olarak tarif etti. Sınıf arkadaşı Betül Polat (20), "Ceren çok konuşkan, samimi cana yakın biriydi. Okulda ters düştüğü, kavgalı olduğu kimse olmadı, yoktur. Gülen yüzüyle hem sınıfa hem de derslerimize neşe saçardı. Ağladığına şahit olmadık. Mutlu olduğu ve mutlu ettiği insanlara, ortamlara takılırdı. Hayat doluydu, yaşına göre çok olgundu, ne kadar sıkıntı yaşarsa yaşasın etrafına belli etmez kendi içinde yaşardı. Şimdi bunca şeye karşılık nasıl inananlım ölümüne?" dedi. Ceren'in sevgilisiyle olan ilişkisine de değinen aynı bölümden arkadaşı Melike Çakır (20), "Batuhan ile ilişkisi hep gel gitliydi, anladığımız ve kendisinin de anlattığı kadarıyla çok fazla tartışıyor, bir küs bir barışık yaşıyorlardı" dedi. Çakır, "Kendi aralarında bir dönem nişanlanmışlardı, evlilik planları vardı ancak detaylı bir düşüncesi yoktu. Son zamanlarda yani ölümünden yaklaşık 2 ay öncesinde çok düşünceliydi. Özellikle ikinci yarıdan itibaren okulla bağlantısını kesmiş, daha az gelmeye, daha fazla devamsızlık yapmaya başlamıştı. Geldiğinde de bir köşede üzgün, düşünceli oturmaya başlamıştı. Sevgilisiyle aralarında çok fazla kıskançlık vardı. Fazla tartışmalar ve bu kıskançlığın Ceren'in bu kadar düşünceli olmasına yol açtığını, onu içine kapattığını düşünüyoruz. Ceren sıkıntılarını çok belli etmeyen biriydi onu ilk kez bu kadar düşünceli görmüştük. Ölmeden 2 hafta önce okula tamamen gelmemeye başladı" dedi.
BU TÖRENİ BÖYLE HAYAL ETMEMİŞTİK
Önceki
gün Gazi Üniversitesi Gölbaşı Yerleşkesi'nde düzenlenen mezuniyet töreninde duygusal anlar yaşandı. "Bugün Ceren'in hayalleri sahipsiz kaldı" diyen sınıf arkadaşları, "Biz bugün mezun olduk. ya ceren? Onun büyük hayallerinden biriydi kep atmak, diplomayı alıp fotoğraflar çekinmek. Şimdi kırık ve kırgınız, onun hayalleri ölürken biz üzüntü içerisinde diplomamızı aldık. Böyle hayal etmemiştik, bu töreni neşe ve coşkuyla kutlayacak, keyfini sürecektik. Ancak bugün boynumuz bükük, arkadaşımızın yeri boş, kepi ve diploması sahipsiz kaldı" ifadelerini kullandı.
