Geçtiğimiz aylarda Ankara'da düzenlenen 'Kargaşa' temalı defile ile adını duyuran Dama Moda Okulu'nun kurucu ortaklarından ve hocalarından Burçin Özdemir'i okulunda ziyaret ederek Ankara, moda ve sektöre dair keyifli bir sohbet gerçekleştirdik...
ÇIKRIKÇILAR'I YAŞADIM
Sizi sektörde tutan motivasyonlar nelerdi?
Özellikle sektörün hızı, niceliği ve aynı zamanda niteliği beni daha motive etti. Bir dönem başka bir şey gündemdeydi, bu yüzden benim de çalıştığım yerler ve alanlar hep farklılık gösterdi. Büyük beden, abiye çalıştım. Tesettür de çalıştım, takım da çalıştım. Tesettür çalıştığım zaman Lübnan'a gittim, orada o havayı kokladım, Anadolu'ya çalıştığımda Ulus'ta Çıkrıkçılar yokuşunu yaşadım. Ben daha çok yaşayarak çalıştım diyebilirim.
Sosyal medyanın modaya etkileri neler?
Sosyal medyayla birlikte ticaret şekilleri değişti. E-satış diye bir kavram ortaya çıktı. E-satışta doğru bulduğum noktalar daha çok sirkülâsyonla ürünlerin daha fazla ulaşılabilir olması. Kötü yanları ise maalesef işin kalitesinin düşmesi. Bence giyinmek; dokunmak ve hissetmektir. Ben dokunmadığım, hissetmediğim, giymediğim bir kıyafeti almam.
MODA DEĞİŞİMDİR
Sizce moda nedir?
Moda demek değişim demek. Bu işte hiçbir zaman ben biliyorum yoktur. Moda o kadar hızlı değişir ki tasarımcının buna her zaman ayak uydurması lazım. Ben her zaman şunu söylerim iyi giyinmek, iyi stilist ve iyi tasarımcı olmak anlamında gelmez. İyi tasarımcı olmak da iyi giyinmek değildir. Bazen de bakıyoruz insanlar başka tasarımcıların ürünlerini kombin ediyorlar ve ben modacı oldum diyorlar.
Neden okul açma ihtiyacı duydunuz?
Öncelikle belirtmem gerekir ki sektörde cidden bu işi yapmak isteyenleri, iyi eğitim almış, iyi tasarım koyabileceğine inandığım kişileri yetiştirerek sektöre kazandırmak için böyle bir işin altına girdim. Biz bu noktada eğitim verirken sektördeki tecrübelerimiz aktararak yaşanmışlıklarımızı öğrencilerle buluşturmak, öğrencilerimizin bu konudaki eksikliklerini gidermek, direk sektöre eleman yetiştirmek istedik. Bunun üzerine de sektörü yaşayan insanlar olarak bir okul kurduk. Burada da öğrencileri sektörün gerçekleriyle yüzleştiriyoruz.
BASAMAKLAR EMEKLE ÇIKILIR
Moda eğitimi alarak mezun olan öğrenciler ben moda tasarımcısı oldum derler ve masa başı yüksek maaşlı bir iş beklerler hep. Oysa sadece tasarımcı adayıdırlar hala... Önce mezun olan bu öğrencilerin kendilerini ispatlamaları gerekir. Bunun için de öncelikle egolarını ezmeleri, yeteneğini ispatladıktan sonra kişiliklerini ortaya koyması gerekiyor. İş hayatında basamaklar emekle yavaş yavaş çıkılır. Bunların yanında bir modacının her zaman zamana ayak uyduran, heyecanlı, araştırmacı, atik, hırslı olması gerekir. Kendilerini ispatlamaları gerekir. Maalesef hayaller Paris Fashion Week, gerçekler Ulus'taki Çıkrıkçılar Yokuşu.
