Şereflikoçhisarlı Özgür Yılmaz (36), Ortadoğu Teknik Üniversitesi petrol mühendisliğini başarıyla bitirdi. Ancak mühendis değil tuzcu oldu. Kuşaklardır Tuz Gölü'nden ekmeğini kazanan ailesi gibi babasının "tuzu bırakma" vasiyetini yerine getirdi. İki yıl dünyaya açıldı, araştırmalar yaptı, gölün kenarına kamp kurup analizler yaptı. Ve başkentin tuzunu dünyaya 'sağlıkla' açacak mucizevi ürünler için laboratuarda sabahlamaya başladı, başardı da. Şimdi Tuz Gölü'nün derinliklerinden gelen mucizevi tedaviler dünyaya şifa oluyor. SABAH Ankara Tuz Gölü'nün kenarına yaptığı kulübede dünyaya açılan tuzcu mühendisi yerinde dinledi. "Ben petrolü değil ama başkentte tuzlu şifayı buldum" diyen Özgür Yılmaz, "Şereflikoçhisar'da çiftçilik yaparak geçimini sağlayan bir ailenin, tarlada bağda ders çalışarak ODTÜ'yü kazanmış bir bireyiyim. Çok istediğim ODTÜ'den mezun oldum ancak babam petrolle değil tuzla ilgilenmemi istiyordu. Çünkü bu işi emanet ettiği ağabeyimi kaybetmiştik, işleri birinin eline alması gerekiyordu. Babamın vasiyetiydi bu iş ben de onun hayali için kendi hayalimden vazgeçtim. Diplomamı duvara asıp, tuzu elime aldım. Ankara'mıza da bir katkı olsun diye mezun olduktan sonra yaklaşık 9 yıldır tuzla uğraşıyorum. Benim için de kolay olmadı ancak halimden memnunum. Ankaralı olarak memleketime kendi toprağından çıkanla katkı sunuyorum" dedi.
TUZLU BİR YOLCULUK
"Tuzda gelecek var, başkentin önemli bir ekonomik girdisi olacak" diyen Yılmaz, küçük bir laboratuarda tuzla başladığı yolculuğunda artık dünyaya açılmış. Geliştirdiği tedavi ve ürünlerle ilgili bilgi veren Yılmaz, "Tuz Gölü'nde bir gelecek gördüm. Küçük bir laboratuarda başladım şimdi ABD, Hollanda ve Çin'e ürünlerimizi gönderiyoruz. Ankara'mıza onlarca yabancı turist geliyor. Burada tedavi görüyor. Hedefimizi Ankara'yı tuzla dünyaya açmak, ihracatta önemli bir katkı sunmak. Burayı dünyaya açacağım. Tuzdan gelen şifayı bulup, geliştirip, herkese sunacağım. Tamamı tuz ve gölün derinliklerinden çıkan özel çamurdan kozmetik ürünleri yapıyorum. İşe başlamadan önce iki yıl boyunca dünyanın çeşitli yerlerine giderek inceleme yaptım. Daha sonrasında 2 yıl da Türkiye'de araştırma yaptıktan sonra kolları sıvadık. Haftalarca süren deneyler yaptım, kendi üzerimde uyguladım. Sonunda başardım. Sağlık Bakanlığı da onayladı ürünlerimizi. Resmi izinlerimizi aldık. Ayak kremi, losyonu, maske yani tuzla vücuda iyi gelen her şeyi üretiyoruz" ifadelerini kullandı.
