Elder AR-GE Çalıştayı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “2015 yılını inşallah 4 bin megavatlık yeni bir tesisle, yeni bir kurulu güçle bitirmiş olacağız” dedi.
Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) AR-GE Çalıştayı, Bilkent Otel’de düzenlendi. Çalıştaya katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, yaptığı konuşmada, Türkiye’de elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştiğini, doğalgaz dağıtım şirketlerinin de özel sektör yapısıyla beraber gerçekleştiğini belirterek, “Silikon vadisini düşünürsek, 1950’li 1960’lı yıllardan bu tarafa girişimcinin, özel sektörün, sanayinin ve üniversitenin hepsinin bir araya geldiği bir yapıyı mutlaka kurgulamamız lazım. Bunu enerji sektöründe bütün detaylarıyla beraber kurgulamamız lazım. Akıllı şebekeler, abone bilgi ve yönetim sistemleri, coğrafi bilgi yönetim sistemleri, her birinin özellikle dağıtım yatırımlarında mutlaka yerini alması gerekiyor” diye konuştu.
“AR-GE ÇALIŞTAYINDAN ÇIKACAK ÖNEMLİ KARARLARDAN BİR TANESİ EĞİTİM MERKEZLERİNİN GELİŞTİRİLMESİ”
Bugün gerek sayaçların Türkiye’de üretilmesi, gerekse enerji verimliliğiyle alakalı koyduğumuz hedeflerin Türkiye’de yapılabiliyor olması gerektiğine dikkati çeken Yıldız, şöyle konuştu:
“Bugün gerek iletim hatlarında gerekse kademeli olarak dağıtım hatlarında enfraruj ışınlarıyla beraber iletim hatlarındaki herhangi bir ısı farklılığını ölçecek yapıyı hep beraber kurmuş olduk. 4 tane helikopter, 52 bin kilometrelik alanı ikinci kez tarayacak. Bildiğiniz gibi Mart ayının sonundaki Türkiye’nin yaşamış olduğu yaklaşık 6 saati çeken ortalama kesintinin önemli bir dersi oldu bize. Bir mermi yaklaşık saniyede 800 metre hızla ilerliyor. Işık 300 bin kilometre/ saniyede ilerliyor. Elektrik bunların yüzde 95’leri olsa Türkiye Edirne’den Kars’a kadar bir saniye içerisinde bin 600 kez Türkiye bir uçtan diğer uca gidiyor. Yani mikro saniye mertebesine baktığımız anda saniyenin binde biri mertebesinde bütün bu kontrollerin yapılması lazım. Çünkü bir saniyede bin 600 defa gidip gelen ve Türkiye’yi bir uçtan diğer uca giden bir hızı yönetmek durumundasınız. O yüzden gerek dağıtım hizmetlerinde gerekse iletim hizmetlerinde bunların doğru kurgulanması lazım. Türkiye teknolojide üniversitede ne kadar ilerlediyse bunların yerli olarak gerçekleşebilmesi de o kadar mümkün oluyor. Ama bütün bunların başında eğitim geliyor. Bu AR-GE çalıştayından çıkacak önemli kararlardan bir tanesi eğitim merkezlerinin geliştirilmesi. Ne yazık ki kalifiye elemanlarımızın eğitim seviyesi istediğimiz oranların daha altındadır. Bunu mutlaka yükseltmemiz gerekiyor.”
“BİZİM SEKTÖRÜMÜZÜ ENERJİ SEKTÖRÜNÜ ÖZELLİKLE ELEKTRİK DAĞITIM HİZMETLERİNİ BUNA ALET ETMESİNLER”
Cumhurbaşkanlığı ve yerel yönetimlerle alakalı seçime değinen Bakan Yıldız, “Gerek Cumhurbaşkanlığı gerekse yerel yönetimlerle alakalı seçimlerde binlerce sandık, yalnızca bir seçimde 15 bin 600 sandığın hiçbir tanesinde elektrik kesintisinden dolayı ‘bu oylar sayılamadı ve bir tane de oy zayi oldu’ diye bulamazsınız. Bir sandık kurulunda 7 tane üye vardır. 5’i siyasi partilerden oluşur. Burada algının gerçeğin daha önüne geçirilmeye çalıştığını sektör temsilcileri olarak sizler bilin. Ben meselenin aslı nedir çok iyi biliyorum. 15 bin 600 sandıkta 1 tanesi şikayetçi olmaz mı? Bu bizim demokrasimiz geleceğimiz. Yalnızca enerji sektörüyle sınırlı değil. Bu Türkiye’nin bütün siyasi hayatıyla beraber gerçekleşen bir olay. O yüzden gerek özel sektör gerek kamu bu sorumluluğun bilincinde ama algının daha ötelere taşınmaya çalışılmasının özellikle bir kısım partiler tarafından arkasına sığınılacak bir nesne olarak görülmesinin doğru olmadığı kanaatindeyim. Bizim sektörümüzü enerji sektörünü özellikle elektrik dağıtım hizmetlerini buna alet etmesinler. Buradan da özelikle bir kısım partilere çağrım bu olacak” ifadelerini kullandı.
“2015 yılını inşallah 4 bin megavatlık yeni bir tesisle, yeni bir kurulu güçle bitirmiş olacağız” ifadesini kullanan Yıldız, “Bir yıl içerisinde yaklaşık 15 ülkenin kurulu gücü kadar, Türkiye’ye yeni kurulu güç ekliyorsunuz. Gerek TEİAŞ, gerekse ELDER ve EPDK, her yönüyle bu değişimin önemli bir parçası olacağız” dedi.
“BİZ EPDK OLARAK AR-GE KONUSUNDA ÖZEL SEKTÖRE DE DESTEĞE HAZIRIZ”
EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz AR-GE faaliyetinde kullanılmak üzere tarife hesaplamalarında dikkate alınan bütçelere değinerek, "AR-GE bütçelerinin, ülkemiz elektrik ve doğalgaz dağıtım sistemi altyapısının uluslararası kalite standartları düzeyine ulaştırılması, sistemin işletimine yönelik teknoloji geliştirilmesi, bilgi üretilmesi, yenilik yapılması, yerlilik oranının, verimliliğin ve hizmet kalitesinin artırılması, kayıpların ve maliyetlerin düşürülmesi amacıyla kullanılması esastır. Bu bizim kurum olarak AR-GE konusuna bakışımızı da özetlemektedir. Bir kez daha altını çizmek istiyorum, biz EPDK olarak AR-GE konusunda özel sektöre de desteğe hazırız. Şirketlerimizin bu bütçeyi kullanmasını sağlamak için kurul kararında da gerekli adımları attık" diye konuştu.
“2016’DA BAŞLAYACAK YENİ 5 YILLIK DÖNEM İÇİN DE BUGÜNE GÖRE 3 VEYA 4 MİSLİ BİR ARTIŞIN YAŞANACAĞINI DÜŞÜNMEKTEYİZ”
ELDER Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir ise, "Üretim ve tedarikte rekabetçi serbest bir piyasa oluşmaktadır. Dağıtım, verimlilik ve müşteri odaklı olarak düzenleniyor. Dağıtım şebekesinin teknolojik altyapısı değişiyor. Tüketicinin rolü değişiyor. Daha güçlü ve etkin bir müşteri profili, önümüzdeki dönemde piyasanın en önemli paydaşı olacaktır. Önümüzdeki 5 yıl içinde hepimiz daha büyük değişimlere hazırlık olmalıyız. Dağıtım şirketleri bu değişimlerin en belirli oyuncularından birisidir” dedi.
İçinde bulunulan 5 yılda bir önceki döneme göre yatırım bütçelerinin 3 kat arttığını bildiren Özdemir, şunları kaydetti:
“2016’da başlayacak yeni 5 yıllık dönem için de bugüne göre 3 veya 4 misli bir artışın yaşanacağını düşünmekteyiz. Bu yatırımların önemli bir bölümü akıllı şebeke yatırımları ya da bilinen şebeke unsurlarının bilişim ve iletişim teknolojileriyle donatılmış hali olacaktır. Elektrik piyasasının bu dönüşümü içerisinde dağıtım şirketlerinin payı sadece bu teknolojileri kullanmakla sınırlı kalamaz. Dağıtım şirketleri olarak teknoloji geliştirme süreçlerine de etkin katılım sağlamalı ve ihtiyaçlarımız doğrultusunda da bunları yönlendirmeliyiz. Bu da ortak AR-GE projeleriyle ancak mümkün olabilecektir. Burada yakın gelecekte iş yapma şekillerimizi, ülkemiz için yaratabileceğimiz katma değeri, istihdamı ve rekabet gücünü derinden etkileyecek bu işbirliğinin tohumlarını atacağız.”