YAHUDİ OLDUĞU İÇİN DAYAK YEDİ
Sadece oyuncular mı, fotoğrafladığı isimler arasında ünlü ressam Claude Monet de var, ünlü beyzbol oyuncusu Babe Ruth da. Bunların yanı sıra katıldığı Olimpiyatlar'da eskrim şampiyonu olmuş. İşte bu fotoğraflardan 162 tanesi tam da fotoğrafçının kariyerinin başlangıcının 100. yılında Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi'nde 'Nickolas Muray: Bir Fotoğrafçının Portresi' adıyla 21 Nisan'a kadar sergilenecek. Gelelim Muray'in hayatına. Muray, 1892 yılında Macaristan'da Yahudi bir ailenin çocuğu olarak Miklos Mandl adıyla dünyaya geldi. Posta memuru olan babası Yahudi olmaları nedeniyle dışlanmamaları için soyadlarını Murai olarak değiştirdi. Yani Yahudi kimliği başından beri saklanması gereken, sakıncalı bir durumdu Muray için. 12 yaşında öğretmeni onu Yahudi olduğu için aşağılayıp dövdükten sonra da okul kaçağı oldu. Okuldan kaçtıktan sonra kendisini eskrim okulu Salle Santelli'ye attı. Ders için yeterli parası olmasa da eskrim ustalarını izleyerek, tahta kılıçlarla oynayarak ilk derslerini aldı ve bir gün kılıç sanatını öğrenmeye karar verdi. Babası ise onu gravürcü çırağı olarak Budapeşte Güzel Sanatlar Okulu'na kaydettirdi. Sonra fotoğrafın 'yeni sanat' olarak adlandırıldığı Almanya'ya geçti. Oradan da 1913'te bir gemiyle ABD'ye. O tarihte 21 yaşında, hırslı, yakışıklı, cebinde 25 doları olan ve sadece 50 İngilizce sözcük bilen genç bir adamdı... Fotoğraf stüdyolarında çalıştı, eskrime başladı ve şair Ilona Fülöp'le evlendi, ancak bu evlilik kısa süre sonra boşanmayla sonuçlandı. Az para kazandığı bu yıllarda Broadway'de sahnelenen The Mirage oyununun yıldızı Florence Reed'in fotoğrafını çekmesiyle kaderi değişecekti. Bu efsane kareden sonra Vanity Fair ve Harper's Bazaar için 350'den fazla ünlü ismi fotoğrafladı.
Çıkar o erkek kıyafetlerini üzerinden!
Pera Müzesi Müdürü Özalp Birol'dan dinlediğimiz kadarıyla, Greta Garbo üstteki fotoğraf için stüdyoya bir film çekiminden gelmiş, üzerinde de çok sevdiği pantolon ceket yani erkeksi bir kıyafet varmış. Muray "Çıkar onları üzerinden," deyince Garbo "Al sana," deyip tamamen çıplak kalmış. Muray de o an çekmiş bu kareyi. Ancak her nedense karenin bu kadarı kullanılmış.
Renkli fotoğrafın öncüsü
Renkli reklam fotoğraflarını ilk kez Muray çekmiş ve bu alanda öncü olmuş. 1930'larda, renkli fotoğraf oldukça büyük bir mesele. Muray'in renkli fotoğraf hakkındaki şu sözleri de bunu anlatıyor: "Renkli fotoğrafçılık, siyah beyaz fotoğrafçılıkta karşılaştıklarımızdan çok daha fazla, çeşitli nitelikte zorlu sorunlarla karşı karşıya bırakıyor bizi. Renkli fotoğrafı çekmekten Carbro baskısını yapmak için yaklaşık 82 aşamadan oluşan bir süreç söz konusu ve bunlardan herhangi biri gereğince yerine getirilmezse, sonuç başarısızlık ya da neredeyse başarısızlık olabilir. Bu işin üstesinden gelmek, gerçek bir başarıdır."
Frida'ya acılarını unutturdu
Üçüncü evliliğinin ardından devreye güçlü bir kadın giriyor; Meksikalı ressam Frida Kahlo. Karikatürist arkadaşı Covarrubias'un tanıştırdığı Kahlo belki de Muray'in hayatının aşkı. Pera Müzesi'nde açılan sergideki fotoğrafların 42 tanesi Frida'ya ait. Birçoklarına göre Frida'nın en güzel portreleri bunlar. Birlikte oldukları dönem Frida halen Meksika'nın en önemli ressamlarından biri olan Diego Riviera'yla evliydi. Ve Muray'in de tüm derdi onların boşanmasıydı. İlişkileri dokuz yıl sürdü, ilişki sırasında bol bol mektuplaşırlar. Âşıkların dile düşmesi de bu mektuplar sayesinde olur. Muray "Kalbimi ele geçirip kendi kalbinle birleştirdin, artık orada. Onun üzerine bir gelecek kuruyorum... Seni bütün kalbimle seviyorum, senin Nick'in," diye yazarken Frida, "Benim tapılası Nick'im," diye başlıyor mektubuna, "Sen beni sevdiğin ben de seni sevdiğim sürece hayatımda kötü giden hiçbir şeyle ilgili şikayet etmemeliyim. Bu aşk öyle gerçek ve öyle güzel ki mutluluğumdan tüm acılarımı unutuyorum. Mektuplarındaki sözlerin beni sana yaklaştırıyor, öyle ki ellerini, gözlerini, dudaklarını hissedebiliyorum," diye devam ediyor. Bu tutkulu aşk boşanmış olan Frida ve Diego'nun 1940'ta yeniden evlenmeleriyle son buluyor.
Kızını 19 yaşında kaybetti
1941'de trajik bir olay da yaşanıyor. Muray'nin Frida'ya asistan olarak gönderdiği kızı Arija, kaptığı bir hastalık yüzünden birkaç gün içinde hayatını kaybediyor. Sergide Arija'nın vefatından birkaç gün önce o ve Frida'nın sarmaş dolaş halde çekilmiş fotoğrafları da bulunuyor. 19 yaşında ölen kızı Muray'in yıkılmasına sebep oluyor. Fakat yaklaşık bir yıl sonra 25 yaşındaki Peggy'yle evleniyor ve çiftin Nicholas Christopher adında bir çocukları oluyor. 1950'lerde ise Muray hırsını kaybetmiyor ve yapılmayanı yapmaya devam ediyor. İlk kez birini çırılçıplak bir reklam filminde oynatmak gibi... Bu dönem bir başka efsane kadınla dostluğu başlıyor, Marilyn Monroe. Ünlü yıldızla yaptıkları bir fotoğraf çekimi sonrasında Marilyn'in kaleminden çıkan "Nick'e, seninle çalışmak çok keyifliydi. Yakında tekrarlamak ümidiyle. Marilyn" yazan bir notun karısı Peggy'yi çıldırttığı söyleniyor.
Rakibi doktor olmasa ölecekti
Muray'in ölümü ya da ölüme en çok yaklaştığı ilk tecrübesi ise hayatı kadar ilginç. 1961'de, hep eskrime devam eden ve eskrim yaparken ölmek istediğini söyleyen Muray'in bu isteği neredeyse gerçek oluyor. Eskrim maçı sonrası kalbi birden duruyor, neyse ki rakibi büyük doktor Pariser. Doktor hemen müdahale edip çakısıyla Muray'in göğsünü yarıyor, 40 dakika eliyle kalp masajı yaparak onu hayata döndürüyor ve Muray'in ömrü 1965'e dek uzuyor. 1965'te ise yine bir eskrim maçı sırasında kalbi duruyor, ne çare ki bu kez rakibi bir doktor değil. Muray'in hayatının içinden Meksika, Büyük Buhran, Hollywood ve reklamın çılgın günleri geçiyor. İnanılmaz ve gösterişli bu hayattan bize kalansa rengarenk, harika kareler. Bu kareleri Pera Müzesi'nde uzun uzun gezmek ve arkalarındaki hikayeleri düşünmek içinse acele etmek gerek.
Doğal renkli fotoğraflar çekti
Martha Graham'dan Anna Duncan'a birbirinden ünlü dansçıları fotoğraflayan Nick Muray, iki dansçı kızkardeşle aşk üçgeni yaşadı. Önce Desha Gorska'ya âşık oldu ancak Desha onu terk etti. Bu kez Desha'nın kardeşi Leja'yla aşk yaşadı. İlk çocukları Arija'ya hamile kalan Leja'yla evliliği sadece dört yıl sürdü. Bu esnada onu, büyük bir aşk yaşayacağı ressam Frida Kahlo ve Meksika kültürüyle tanıştıracak, o zamanlar 19 yaşında olan yetenekli karikatürist çizer Miguel Covarrubias'la dostluğu başladı. O yıllar, 1929'daki Büyük Buhran'a dek Muray için bol kazanç ve şöhret anlamına geliyordu. Ama bu büyük ekonomik krizden sonra kendisini sıfırdan yaratması gerekti. O da reklam fotoğrafına yöneldi. Henüz Mad Men dizisinden tanıdığımız kahramanlar yola çıkmamışken o doğal renkli fotoğraflar çekti ve reklam dünyasının en önde gelen ismi oldu. Cecil B. DeMille'in Kleopatra'sını elinde Coca Cola'yla, genç ve güzel hanımları Lucky Strike ve Camel sigaralarıyla çekti. Bu sırada 1928 ve 1932'de, Olimpiyat Eskrim Takımı'nda ABD'yi temsil etti ve 1932'de Olimpiyat dördüncüsü oldu. Daha sonra sosyetik bir güzelle üçüncü evliliğini yaptı, ne var ki bu evlilik de sadece altı yıl sürdü.