Dilek Hanif'le bu hafta konuşmak için sözleşmiştik. Kadın haklarıyla ilgili bir röportaj dizisi hazırlıyordum. Derken olay patladı. THY'nin yeni hostes kıyafetleri olduğu iddia edilen fotoğraf Twitter'a düştü. İddiaya göre, kaftanlı, fesli bu hostes kostümlerini Dilek Hanif tasarlamıştı. Hanif bir anda birçok farklı kesimden insanların eleştiri oklarının hedefinde kaldı. Birkaç TV programına çıkıp sınırlı bir sürede kendisini anlatmaya çalıştı ama sesini yeterince duyuramadı. İnanmak ve yargılamak, merak edip sormaktan daha kolay geliyor bazen... Sizin adınıza sordum.
- Olaylar nasıl başladı?
- Bir fotoğraf gördüler. Bu fotoğraf basında öyle bir şekilde yer aldı ki, sanki Türk Hava Yolları'na böyle bir kıyafeti kasten tasarlamışım. Sanki THY onaylamış ve bundan sonra bu kostümler giyilecekmiş gibi.
- Eleştiriler başladı...
- Tamam halk bunu bir anda böyle gördü ve infiale geldi. Gördüğü üzerinden yorumlar yaptı. Bunu bir derece anlayabiliyorsunuz, fakat basında bunu yazan insanlar biraz düşünür. Önce sorar, sonra yazarsınız. Hiçbir köşe yazarı beni aramadı, Türk Hava Yolları'nı da aramadı. 'Dilek Hanif mi yaptı bunu, altına imzasını attı mı?' diye sormadı.
- Sormadan nasıl yazarlar? - Maalesef öyle oldu. Demokratik bir ülkeden ve demokrasiden bahsediyorlar. Bu mu demokrasi? Basının anlayıp dinlemeden, duyarsız saldırısına uğradım. 23 yıllık emeğimi, uluslararası başarılarımı hiçe sayarak parçalarcasına bana hücum ettiler.
İMZAMI ATMADIĞIM BİR ÇALIŞMAYDI
- Çok para aldığınız söylendi? - Bu doğru değil. 2004 yılından beri Paris'te defile yapıyorum. Bu bütçe bir defilenin yarı bütçesi kadar para. Yani komik bir rakam.
- Söz konusu fotoğraftaki kıyafetleri siz mi tasarladınız, THY mi sizden talep etti?
- Gizlilik esasına dayalı olarak içimizde yaptığımız bir çalışmaydı bu. Türk Hava Yolları için 50 farklı tasarım yaptım. Bu benim seçimim değil. Müşterim alternatiflerin arasında bunu da görmek istedi, ben de yaptım. Giyilemez, rahat hareket edilemezdi. Somut olarak görünce olamayacağını anladılar ve seçeneklerden elendi. Hatta o gün toplantıda espri konusu olmuştu. Ben 'Eğer bu tasarımı kabul etseydiniz altına imzamı atmazdım,' demiştim.
- Tamam mı, devam mı şimdi?
- Devam. Yaptığım işin arkasındayım. Bu işin de iyi sonuçlanacağından yüzde 100 eminim.
- Kafanızdaki THY kıyafeti nasıl?
- THY kıyafeti hem çok çağdaş ve modern olsun hem de kültürümüzden motifler taşısın. Bizden olan bir şeyi kullanmaktan bahsediyorum. THY hostesleri dünyada 220 ülkeye uçuyor. Görenleri özendiren, aynı şekilde giyinme isteği uyandıran kıyafetler yapmak istiyorum.
- Herkesin gözü bitmiş tasarımlarda olacak.
- Evet. İnsanların sonucu beklemelerini, o yorumları yapmadan, bugüne kadar yaptığım işleri gözden geçirmelerini beklerdim. İşimi yapıp bitirmemi ve kendi imzamla sunmamı bekleyemediler. Beni bir anda ideolojik bir tartışmanın içine çekip yok etmeye, harcamaya çalıştılar.
Bu yumruk beni daha güçlendirdi
- Buradan alacağınız ders ne sizce?
- Olaylara karşı, iyi tarafından bakmayı doğru bulurum. Burada gördüm ki aslında dünya öyle bir yer değil. İnsanların bu yorumları yapmadan önce bu güne kadar yapmış olduğum işleri ve kişiliğimi göz önünde bulundurabileceklerini düşünürdüm. ama kimsenin bunu umursadığı yokmuş. Demek ki sizin bir öneminiz yok. Bir anda bir tartışmanın içinde yok edebiliyorlar, harcayabiliyorlar. Gerçekten dünyanın ne derece acımasız olabildiğini gördüm. Bir buldozer gibi üstümden geçtiler. Hayat çok acımasız. Bana bir yumruk attılar. Bu beni daha da güçlendirip ayağa kaldırdı. Tekrar kalkacağım ve işime devam edeceğim
. Bana ne derlerse desinler, vazgeçmeden mücadeleme devam edeceğim.