Okumakta olduğunuz köşeyi yazmaya başladım başlayalı, çocuk gelişimiyle ilgili o kadar çok şey öğrendim ki. Anneliği öğrenirken mesleğimin avantajlarını yaşıyorum ve bu anlamda kendimi çok şanslı görüyorum. Ama bu iş dipsiz bir kuyu gibi. Belli ki daha öğrenecek çok şey var. Çünkü karakterleri birbirinden tamamen farklı iki bebeği, aynı anda büyütmek gerçekten çok zor. Daha şimdiden belli ki, benim çocuklarım büyüdükçe farklı psikolojik sorunlarla karşılaşacağız ve bu dönemleri sağlıklı şekilde atlatabilmemiz için, babalarının da benim de doğru davranış şekillerini şimdiden öğrenmemiz gerekiyor. Tabii bütün öğrendiklerimi sizinle de paylaşacağım. Bakınız geçen hafta neler öğrendim. Anne- babaların çocuklarıyla eğlenceli ve öğretici vakit geçirmelerini amaçlayan Eğlen Öğren Eğitici Çocuk Kitapları serisinin Türkiye temsilcileri, 'anne gazeteci'ler için bir toplantı düzenledi. Ekibin danışman pedagogu Nesrin Dosdoğru'dan, çocukların 1-9 yaş arası yaşadıkları duygusal gelişimi aşama aşama öğrendik. Dosdoğru bu gelişim sürecini "Olgunlaşma, öğrenme, deneyimleme spirali gibi..." sözleriyle açıklıyor. İşte duygusal gelişim sürecin özeti: - Bir yaş, çocuğun kayıtsız ve aşırı heyecanlı olduğu dönem. Yıl sonuna doğru bebek anneye daha da bağımlı hale geliyor. - İki yaş, duygusal tanımlama yılı. Boşluklar doluyor. Gelişim çok hızlı, algı çok açık. En çok ihtiyaç duyduğu duygu güven. Çocuk meraklıdır. Anne ve babaya yapışır. Çocuğun kendi duygusal haritasını kodlaması için sınırlar çok gerekli. Tanımlanamayan sınırlar, dikkat dağınıklığını hazırlar. Somut düşünmeyi ve öğrenme becerilerini olumsuz etkiler. - Üç yaşında huysuz bir yıl başlar. Her istediğinin olmasını isteyen çocuk, daha karamsardır. Ama iki yaşındaki kadar bağımlı davranmaz. Hayal dünyasını yansıttığı dil gelişimiyle oyun kurma yılıdır üç yaş. - Dört yaşında duygusal döngünün sınırları oluşur. Bu yıl döngünün dönme yılıdır. Olumsuz- olumlu duygu geçişleri daha doğaldır. Dört yaş, ikna edilebilirlik yılıdır. Güvenli ortam, duygusal empatiyi getirir. - Beş yaşında artık duygular dile döküldüğü için çocuk halinden memnundur, ama duygusal olarak 'geveze' bir yıl yaşar. Hayat onun için rekabet demektir. Hep bir aktivite olsun ister ve heyecan hissi yoğundur. Susmayı bilmez. - Yedi yaş, otoriteyi ve kuralları kabul yaşıdır. Uyum ve saygı yılıdır. Sistemi tartışmaz, görevini yapar. Kendi yaşıtlarını rakibi olarak algılar. Utanma duygusunu çok yoğun yaşar. Sosyal ortamla aile içindeki özgüven tanımlarını tartışır. - Dokuz yaşında, duygusal sistem organize olur. Karmaşık duygularla (aynı anda birden çok duygunun hissedilmesi durumunda) çok rahat başa çıkar. Bu, merak ve iyimserlik yılı. Çocuk içe dönük ve merhametlidir. Aynı zamanda suçlu hissetme yılıdır.
UZMAN UYARISI
Nesrin Dosdoğru, gelişim sürecini tanımladıktan sonra ebeveynleri uyarıyor: "En önemli konu, duygusal gelişimin fazla somut algılanması. Aileler bu işin bir, iki, üç... gibi sırayla olduğunu ve nasılsa tamamlanacağını düşünüyor. Oysa hatalı duygusal yapılanma, bireyin kılavuzu oluyor ve maalesef bir ömür boyu hayatını yönlendiriyor. Bu nedenle tüm bu gelişim sürecinin sağlıklı bir şekilde tamamlanması için çok özenli davranmamız gerekiyor."