İkizler büyüyor sevgili okur. İhtiyaçları da onlarla birlikte büyüyor. Şu an 13 aylıklar ve giderek daha komplike şeyleri algılıyor, daha çok şey öğrenmek istiyorlar. Ve artık benim her akşam onları uyuturken anlattığım, uydurmasyon 'Deniz ve Mehmet'in hikayesi' kendilerini pek kesmiyor. Artık akşamları kitap okumaya başlamam gerekiyor bebeklerime. Tecrübeli annelerden gördüğüm kadarıyla bu kitap işi bambaşka bir dünya. Kitap seçimi başlı başına bir iş. Ben de bir süredir Twitter'da takip ettiğim, kelimenin tam anlamıyla 'işin kurdu' olan bir anneye fikirlerini sorayım dedim. Defne Ongun Müminoğlu, Türkiye'nin en ünlü gençlik ve çocuk kitapları yazarlarından İpek Ongun'un kızı. Kendisi de bir anne ve son dönemde, kızı Maya'yla ilgili ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurarak, 'bilgilendirirken eğlendirebilen' bir çocuk kitapları serisi yazdı: Burcu ve Berk'in maceraları. Yazarın, her bir konu için uzman desteği aldığı bu kitaplar içinde benim en çok ilgimi çeken, 'zorbalık' üzerine yazdığı
Hayır Diyebilirsin! kitabı oldu. Açıkçası benim okul hayatım boyunca en çok sıkıntı çektiğim konulardan biridir zorba çocuklar. Müminoğlu, öyle güzel bir şekilde anlatıyor ki bu tip çocuklarla nasıl baş edilebileceğini, doğrusu benimkiler anlayacak yaşa geldiklerinde ilk okuyacağım kitaplardan biri bu olacak. Onun dışında güvenlik üzerine yazdığı
Kendimi Koruyorum, Sağlıklı Besleniyorum, Yabancılar, Hislerimiz ve
Vücudumuz kitapları var. Fark ettiyseniz, hepsi de ebeveynlerin çocuklarıyla ilgili en çok sıkıntıları yaşayabileceği konular. Şimdi burada size kitapların içeriğini tek tek anlatmayayım ama Defne Hanım'la sohbetimizden bazı notları paylaşayım...
ÖNCE KİTAPLA TANIŞTIRIN
- "Bence çocukların kitapları sevmesi için her şey doğalıyla olmalı. Yani sizin evinizde zaten kitap okunuyorsa, elinize kitap almak alışkanlık haline gelmişse, çocuğunuz da bunu yapıyor. Daha bebeklikten itibaren çocuğunuzu kitapla tanıştırabilirsiniz. Onların dokunma duyusunu geliştiren, ses çıkaran, çok renkli kitaplar var. Önemli olan çocuğun elinin kitaba alışması. Bu çok bilinçli olmak zorunda değil." - "Ben çok uslu bir çocuktum. Tabii çok renkli bir annemiz vardı. Ablam benden beş yaş büyük. Çocukluğumuz hep kitaplarla iç içe geçti. Evde annem de babam da hep kitap okurdu. Biz okula giderken annem çocuk kitaplarını yazıyordu. Bizden de esinleniyormuş tabii. Yazları Mersin'den İstanbul'a gelirdik üç aylığına, anneannemlere. Ve annem gelmeden bize kitap seçtirirdi mutlaka. Ufak yönlendirmelerle. Genelde klasikleri okuyalım isterdi. Ama İngiliz klasikleri mi olsun Rus klasikleri mi, bize bırakırdı." - "Çocukları her konuda olduğu gibi kitap okumaya da zorlamak doğru değil. Doğrusu, tanıştırmak. Tanıştırdıktan sonra da seçim şansı tanımak... Ben seçimi hep kızım Maya'ya bırakıyorum. Ama kütüphanesindeki kitaplar zaten benim onayımdan geçmiş kitaplar. O yüzden mesela ben internetten kitap alamam. Bir karıştırmam lazım önce. Çünkü bazen çok güzel kapaklı fakat verdiği mesaj itibarıyla benim uygun görmediğim kitaplar oluyor."