Mantar
uzmanı Jilber Barutçiyan'ın başta İstanbul'daki Belgrad Ormanı ve Şile olmak üzere Kırklareli'nden Kastamonu'ya kadar farklı ormanlarda mantar topladığı Mantar Dostları grubunun üyeleri onlar. Aralarında avukatlar da var, bankacılar da... Meslek hayatlarından geriye kalan zamanlardaki hobilerinden biri, sonbahar ve ilkbaharda ellerine sepetlerini, çakılarını alıp çoluk çocuk ormanları dolaşıp, mantar avcılığı yapmak. Bu turlarında yanlarında
Türkiye'nin Mantarları adlı bir kitap da yazan Barutçiyan da olduğu için yenilebilir mantar türlerinin çoğunu, Latince isimlerini ezbere söyleyecek kadar tanıyorlar. Topladıkları mantarların bir kısmını hemen tüketiyorlar, bir bölümünü de kurutarak yıl boyunca farklı lezzetlere dönüştürüyorlar. Mantarı sadece makarna sosu ya da omlette değil, dondurmadan kurabiyeye kadar aklınıza gelebilecek her şekilde deniyorlar. Mantar Dostları Grubu'ndan avukat Dilen Pelen, işadamı Hakan Gülşar, pazarlama müdürü Ezgi Zeyneloğlu, kişisel gelişim uzmanı Hanife Tanışan bu tutkularını anlattı.
HAKAN GÜLŞAR
Mantar avcılığının heyecanı başka
"Mantar toplamanın neden 'mantar avcılığı' olarak adlandırıldığını ormana gittikten sonra daha iyi anladım. Mantarı, saklandığı orman zemininde fark ettiğiniz andaki heyecanı ifade etmek zor. Malum yabani mantarların içinde tehlikeli türler de var. Okuduklarınızdan edindiğiniz bilgilere göre bir tanımlama yapabiliyorsanız, keyfiniz artıyor. Doğada olmak, dostlarla ortak bir keyfi paylaşmak ve mantarların o narin lezzetlerini duyumsamak anlatılamaz, yaşanır. 15-20 yıldır ilgi duyduğum mantarlarla ilgili bilgilerimi 2008'de Jilber Barutçiyan ile tanışana kadar yurtdışından aldığım referans kitaplarla, köylülerle sohbetlerle ilerletmeye çalışıyordum. Hayatımın sonuna kadar da mantarları öğrenme tutkusu sönmeyecek. Toplayıp, kuruttuğumuz mantarlardan değişik tatlar denemeyi de seviyorum. Özellikle de porçinili dondurma ve mücver çok lezzetli oldu."
DİLEK PELEN
Mantarların sihirli bir dünyası var
"Mantarlara ilgim, çocukluğumda babaannemle yaptığım toplayıcılık serüvenimden kaynaklanıyor. Babaannem doğayı çok iyi tanıyan güçlü, yaratıcı, Toroslar'ın tepelerinde yaşayan bir Yörük kadınıydı. Ot ve mantar toplamaya çıktığında beni de yanında götürmesi için yalvarırdım. İstanbul'da da her hafta sonu Belgrad Ormanı'nda yürüyüş yaparım. 2008'in kasım ayında hocam Jilber Barutçiyan ile karşılaştım. Kolunda sepeti, elinde çakısıyla yerden kestiği borazan mantarını ressam titizliğinde fırçayla temizliyordu. Böylece mantarların sihirli dünyasına girdim. Sabahın ilk ışıklarıyla ormanın sisli dünyasına girip sürprizlerle karşılaşmak düşüncesi, erkenden güne başlamamıza yeterli bir sebep."
EZGİ ZEYNELOĞLU
Kuskusa borazan mantarlı Avrupai sos
"Yemek yapmaktan çok zevk alıyorum. Eşimle mantar avcılığına başladıktan sonra da mantarlarla farklı lezzetler yaratmak ayrı bir keyif oldu. Doğada olmak, yemek saatlerini dostlarımızla geçirmek, çok dinlendirici. Kuskus da çocukluğumun en favori yemeklerindendir. Ailemin bir kısmı Sivaslı olduğu için el yapımı kuskus, her sonbahar Amerikan bezinden dikilmiş bezler içinde gelir, az olduğu için de bir festival havasında pişirilirdi. İtalyanların makarnaları çok ünlü, ama ben kuskus kadar orjinal, el emeği isteyen başka bir makarna görmedim. Kuskusu muhteşem bir makarna olarak değerlendirince 'Neden buna Avrupai bir sos olmasın?' dedim ve borazan mantarlı kuskus bu şekilde ortaya çıktı. Bu tarifte borazan yerine başka mantar da kullanılabilir, fakat borazan mantarının bana göre başka hiçbir mantarda olmayan rayihası, nefis kokusu bu tarife çok yakışıyor."
HANİFE TANIŞAN
Orman ikinci evimiz gibi oldu
"Ormanlar benim için ikinci ev gibi. Mantarlar ise gizemli varlıklar. Onları bulmak, türlerini tanımak, özelliklerini öğrenmek ve bu konularda mantar dostlarıyla sohbet etmek beni mutlu ediyor. Mantar sevdamız müthiş dostlukların başlangıcı oldu. Bir insan başka ne ister? Porçini ve borazan mantarlı gül böreğim ise favori yemeklerim arasında yer alır."
