JAPONYA'DA YAŞANAN YILLAR VE YOKSULLUK
Robertson, fotoğraçılıkla amatör olarak ilgilense de iyi bir gözü var. Öztuncay, Robertson'un farklı gözünün arkasında onun Londra Kraliyet Darphanesi'nde almış olduğu eğitimin ve Kraliyet Akademisi'ndeki çevresi sayesinde edindiği sanatsal bakış açısının olduğunu düşünüyor. Peki bu göz, uluslararası alanda başarılı olduğu halde neden Beyoğlu'ndaki stüdyosunu kapatarak fotoğrafı bırakıyor? Öztuncay, Robertson'un fotoğrafçılığı neden bıraktığına dair elde bir kayıt olmadığını söylüyor. "Fakat" diyor "1860'lı yıllara gelindiğinde İstanbul'da profesyonel anlamda çalışan kaliteli stüdyolarda büyük bir artış gözleniyor. Robertson'ın fotoğrafçılığı bir yan uğraş seviyesinde devam ettirebilmesine ticari anlamda zaten imkan kalmamıştı." Robertson'un aslında İstanbul'u terk edip Japonya'ya yerleşmesi için bir neden yok. Osmanlı'da takdir gören, refah içerisinde yaşayan bir yabancı. Japonya ise onun için bilinmeyen bir yer. Bu maceraya atılmasını ve yaşamının son yıllarını yoksulluk içerisinde geçirmesinin sebebiyse Öztuncay'a göre kayınbiraderi: "Robertson'ın kayınbiraderi Felice Beato, 1860'ların başında Japonya'ya yerleşiyor ve ticaretten büyük paralar kazanıyor. Robertson da emekli olduktan sonra büyük bir olasılıkla eşinin yönlendirmesiyle ve refah hayaliyle Yokohama'ya yerleşmeye karar veriyor. Fakat Beato ilerleyen yıllarda iflas ediyor ve Robertson da Beato'nun borçlarını üstlenmek zorunda kalıyor."
FOTOĞRAFLAR ÖMER KOÇ'UN KOLEKSİYONUNDAN
Robertson 14 yıllık fotoğrafçılık kariyerinde, genel olarak Süleymaniye Camii, Fatih Camii, Nusretiye Camii, Topkapı Sarayı, Ayasofya gibi İstanbul'un anıtsal yapılarına odaklandığı gibi, Sultanahmed Meydanı, Yedikule Surları'ndaki gibi önemli mekanlardaki günlük yaşama dair de fotoğraflar çekmiş. Mekanlar dışında portreleri de kuvvetli. Portfolyosunda dervişlerin, hamalların, sebilci, salepçi, simitçi, börekçi, arzuhalci gibi meslek erbabı insanların portreleri de bulunuyor. 2 Şubat'a kadar açık olan sergideki fotoğraflar Ömer Koç'un koleksiyonundan. Koç'un Robertson'a ilgisinin kaynadığını ise Öztuncay "Ömer Koç'un Robertson'a ve eski fotoğraflara ilgisi uzun yıllara, İstanbul ve genel anlamda Osmanlı tarihi ve coğrafyası üzerine derinleştirdiği kitap koleksiyonculuğuna, dayanıyor" diyerek açıklıyor.