Yunanistan, halis bir Akdeniz ülkesi olarak, tatil günleri bol olan ülkelerin başında geliyor. Noel, yılbaşı, Paskalya gibi uzatmalı dini bayramların yanı sıra 17 Kasım, 25 Mart, 1 Mayıs ve 28 Ekim'de kutlanan ulusal içerikli bayram tatillerinin yanı sıra bir de her kentin 'koruyucu meleği' olarak kabul edilen azizlerin isim günlerinde bile kısa süreli tatiller yapılır. Yaz tatili ise tatillerin en kralıdır. Geçtiğimiz hafta kutlanan Paskalya bayramında yaşanan rehavetten sonra, sırada şimdi yaz tatili var. İş hayatından, sıkıcı ekonomik ağırlıklı haberler duymaktan, bitmek tükenmek bilmeyen siyasi tartışmalardan bıkıp usananlar okulların tatile girdiği haziran ayından yaz tatili süresinin bittiği eylül ayının başına kadarki sürede nereye, ne zaman, kaç gün ve tabii kimlerle tatile gideceğinin hesabını daha şimdilerden yapmaya başladı. Ekonomik kriz olsun olmasın, bu tatil günlerinde, herkes bir yerlere kaçmaya çalışır. Atina ve Selanik gibi büyük kentler tatil günlerinde ıssızlaşır. Caddeler, sokaklar bomboştur. Yazlık evleri olanlar-ki çoğunun vardır-yazlıklarına, ekonomik durumu nispeten daha iyi olanlar, uzaklara, hatta yurt dışına gitmeyi daha dar gelirliler, yakın yerleri tercih eder. Örneğin iç içe geçmiş Atina ve Pire kentlerinin açıklarında feribotla bir saat uzaklıktaki Egina adası ya da kara yoluyla bir buçuk saat mesafedeki tarihi Nafplion kenti en çok tercih edilen 'yakın' yerlerdendir. Yunan halkının, bu yıl bir de bonus tatili var. Bu bonus, 18 Mayıs'ta ilk turu ve 25 Mayıs'ta Avrupa Parlamentosu seçimleriyle birlikte ikinci turu yapılacak yerel yönetim seçimlerinde oy kullanmak için alınacak izinlerden kaynaklanıyor. Havaların düzelmesiyle bu iki seçim tarihini birleştirerek bir mini yaz tatili daha yapacak olanların sayısının az olmayacağına emin olabilirsiniz