Miro'nun
Mallorca'daki evinde yaşayan torunu Joan Punyet Miro, geçen hafta yaptığımız ziyaret sırasında bize sanatçının evini, atölyesini ve stüdyosunu gezdirdi, İstanbul'a gitmek için kargolanan eserleri anlattı. Ev ve eskiden hara olan atölye badem ve zeytin ağaçlarıyla bezeli adanın yüksek bir tepesinde bulunuyor. Atölyenin dört bir yanı fırçalar, boyalar, duvarlarda karalamalar, taslaklar ve boya izleriyle kaplı. Torun Miro bizi kapıda karşılıyor ve eserler paketlendiği için karman çorman halde olan eve buyur ediyor. Kendi elleriyle birer bardak su ikram ediyor. Biraz dinlenip sohbete başlıyoruz. Kendisinin de resme yeteneği olup olmadığını sorunca torun Miro gülerek yanıtlıyor: "Dedemle beraber, dehası da öldü. Ben ressam değilim. Benim için dedem gibi birinin mirasının ağırlığını taşımak çok güç. Ben de resim, heykel, seramik, desen, gravür yapıyorum ama sırf onun tekniğini daha iyi anlamak için... Tıpkı, bir makinenin parçalarını, sökerek anlamaya çalışmak gibi. Çünkü dedem, malzemeler konusunda inanılmaz hassas bir sanatçıydı. Resimlerimiz, heykellerimiz ve diğer işlerimizle, bu sergide her şeyin en iyisi için çaba gösteriyoruz. "
ATÖLYESİNE BİR KEZ GİTTİM
Ressam olarak tanıdığımız Miro nasıl bir dedeydi diye sorunca 46 yaşındaki torun anlatıyor: "Hayatımda sadece bir kez dedemin atölyesine gittim, 85 yaşındaydı. Merdivenlerden indik. Mallarme ve Rimbaud'nun kitapları basamaklarda duruyordu. Rastgele sayfalar açtırıp bana şiirler okutmuş ve bunun ruhu çalıştırdığını söylemişti." Mallorca'daki evin ardından Barselona'da bulunan Joan Miro Vakfı'na gidiyoruz. 1975'te kurulan vakfın müdürü Rosa Maria Malet, müze arşivinde bulunan ve özel koşullarda saklanan Miro çizimlerini bize gösteriyor. Sadece araştırmacılara açılan bu hazine niteliğindeki özel bölümde sanatçının sekiz yaşındayken yeşil bir kağıda çizdiği balık resminden son dönem eserlerinin taslaklarına kadar pek çok eseri görme şansını yakalıyoruz. Dönerken aklımızda tek bir şey var; eserlerinin ruhuna sinen İspanya'da bizi en güzel şekilde ağırlayan Miro'yu biz de İstanbul'da en iyi şekilde karşılayacağız.
DÜNYADA İLK KEZ İSTANBUL'DA SERGİLENİYOR
1 Şubat'a kadar gezilebilecek sergi Miro'nun kadın, kuş ve yıldız temalarına odaklanıyor. Dört bölüme ayrılan sergi, 1936 yılından itibaren Miro'nun çeşitli dönemlerinden eserler barındıracak. Seramik, kilim ve diğer orijinal parçaların yanı sıra, sergiye Miro'nun ahşap üzerine çalıştığı çok özel bir resim de geliyor. 1973 tarihli Femme (
Kadın) adlı eser dünyada ilk kez İstanbul'da sergileniyor. Serginin açılışı için Sabancı Müzesi'ne gelecek olan Miro'nun torunu Joan Punyet Miro, Türkiyeli sanatseverlere dedesini anlatacak.