Kimi şarkılar var haftalarca müzik listelerinin zirvesinden inmiyor, radyoları istila ediyor, yok satıyor. Ama bir süre geçtikten sonra durup baktığınızda çıktıkları dönem bıraktıkları etkiden geriye eser kalmadığını görüyorsunuz. Oysa kimi şarkılar var ki üzerinden yıllar geçse de her çalınışında 17 yaşındaki yeğeniniz de, 70 yaşındaki dedeniz de sizinle birlikte dinlerken aynı keyfi alıyor. Arabadayken radyoda çalmaya başladığında ses biraz daha açılıyor. Hele bir de analog kayıtların sıcaklığını taşıyorlarsa keyfiniz ikiye katlanıyor. Duşta çoğunlukla kendinizi o şarkıları mırıldanırken buluyorsunuz... Bir şarkıyı klasik yapan niceliğinden çok, niteliği oluyor birçoklarına göre. Zamanında övgüler, iyi eleştiriler alması çok satmasından daha kıymetli. Pop kültüründe referans gösterilmesi, cover'larının yapılması ve en önemlisi üzerinden yıllar geçse de radyolarda hâlâ çalınması, istek listelerinde yer alması da önemli kriterler... Bu konuya nereden mi geldim? She&Him ikilisinin son albümü
Classics'i dinledikten sonra elbette. She&Him'i duymuşsunuzdur.
New Girl dizisi ve
(500) Days of Summer gibi filmleriyle tanıdığımız hipster prenses Zooey Deschanel ile gitarist Matt Ward'un yan projesi. 60'ların pop müziğine hayran olmaları onları bir araya getirmiş. İkili, altı yıldır bu isim altında müzik yapıyor.
Classics de onların beşinci stüdyo albümleri. 20 kişilik orkestra eşliğinde iki haftada kaydedilen albümde 1930-1974 yılları arasındaki dönemde, Frank Sinatra'dan Ella Fitzgerald'a Aretha Franklin'den Van Morrison'a efsane müzisyenlerin seslendirdiği 13 şarkı yer alıyor. Aralarında Frank Sinatra, Chet Baker, Shirley Bassey'nin söylediği
Time After Time, Charles Aznavour ve Elvis Costello'dan dinlediğimiz
She ve Elvis Presley'nin yorumladığı
Unchained Melody gibi ülkemizde de çok sevilen şarkılar var...
HAFIZA TAZELİYOR
İkili, şarkı isimleriyle dolu upuzun bir listeden çalmaktan zevk alacakları, Zooey'nin en rahat yorumlayacağı klasikleri seçmeye özen göstermiş. Efsane müzisyenlerin şarkılarını söylemek cesaret işi elbette. Zooey de tahmin edildiği gibi şarkıları başarıyla yorumlamanın ötesine geçip her parçaya ayrı bir ruh da katmış. Onun klasik şarkılara olan tutkusunu 2003 tarihli
Elf adlı filmde duşta
Baby, It's Cold Outside adlı şarkıyı söylemesiyle keşfetmiştik. Bu albümde de şarkıları retro tarzıyla okşar gibi söylüyor, dinleyeni geçmişe götürüyor, yaşanan güzel günleri tekrar akıllara getiriyor, hafıza tazeliyor.
This Girl's in Love With You'da aşkını itiraf ediyor,
Stay a While'da sevgilisine yanında biraz daha kalması için yalvarıyor, "Gitmeni izlemekten nefret ediyorum" diyor. İyi bir oyuncu olmanın yanı sıra iyi bir şarkıcı da Zooey Deschanel. Bir kere duyduğunuzda unutamayacağınız seslerden. Romantik at kuyruğu saç modeli, kabarık etekli, uçuşan elbiseleri de bu şarkılara çok yakışıyor.
New Girl 70'lerde çekilseydi fonda bu albümdeki şarkılar rahatlıkla kullanabilirdi demekten kendinizi alamıyorsunuz...
Classics, bir pazar günü evde geçirilen saatlere, romantik bir akşam yemeğine eşlik edecek nitelikte bir albüm. Yeni yıl ruhunu taşımasıyla da şu dönemde özel ilgiyi hak ediyor.