Gazeteci-araştırmacı Şener Türkmenoğlu (48) 105 yıllık Eyüplü bir ailenin mensubu. Eyüp Dostları Vakfı'nın yönetim kurulunda beş yıldır faaliyet gösteriyor. Ama onun Eyüp'e gönül vermesi daha eski. Yıllarını Eyüp'e dair fotoğrafları, belgeleri, objeleri biriktirmeye adamış biri o. Eyüp'e dair ne varsa sahaflardan, antikacılardan, müzayedelerden toplamış yıllarca. 10 binden fazla da fotoğraf arşivi var. Eyüp'ün tarihiyle ilgili de üç kitap çalışması yapmış. Eyüp'e gönül veren Türkmenoğlu, bundan beş yıl önce ise Eyüp'ün köklü ailelerinin mensuplarıyla birlikte Eyüp Dostları Vakfı'nın kurucuları arasında yerini almış. Bir yıl önce fikir babalığını Türkmenoğlu'nun yaptığı, bambaşka bir proje çalışması başlatmış vakıf. Projenin adı Eyüp Tarihi Yaşam ve Kültür Merkezi. Proje merkezi ise Eyüp Sultan Camii'nin karşısındaki eskilerin tabiriyle tellalcılar sokağından girdiğinizde solunuzda kalan Eyüp Dostları Vakfı'nda bulunuyor. İçeri girdiğinizde "Eyüp'te doğmanın, Eyüp'te bulunmanın, Eyüplü olmanın gururuyla yaşadılar" yazıyor vakfın duvarında. Yüzlerce siyahbeyaz portre fotoğraf da duvarlarda yerini almış. Fotoğraflar arasında Türkiye'de ün salan Eyüplü Zekai Dede de var, Fahri Korutürk de. Proje koordinatörü Türkmenoğlu: "Her şey bir yıl önce bu fotoğraflarla başladı, ilk koleksiyonumdan katkı sundum, sonra proje kulaktan kulağa yayıldı. Merkezde Eyüp'ün en bilindik ailelerinin koleksiyonlarından gelen parçalar da var."
MEŞHUR RIZA PASTANESİ
Merkezin hemen girişinde sinema bölümü var. Duvarda film afişleri, 1958'de kapanan Eyüp Melek Sineması'nın koltukları ve film makinesi sergileniyor. Bin 700 parçanın sergilendiği merkezin içi ise geçmişe açılan bir kapı adeta. Merkezin girişinden sağa doğru yöneldiğinizde cumhuriyetin 10. yılındaki baloda, Eyüplü bir hanımefendinin giydiği kıyafeti görüyorsunuz. Yanı başında tarihi Yavuz Zırhlısı'nda görev yapan Ahmet Kıvrak'ın üniforması hazırolda duruyor. 1770'lerde Mihrişah Sultan tarafından Eyüp'te yaptırılan Bostan İskelesi Kahvehanesi'nden geriye kalan nargile de eski kahvehanelere özlemi artırıyor. Atatürk'ün huzurunda, Reşadiye Vapuru'nda keman çalan Eyüplü kanun virtüözü Şeref Sanay'ın kemanı, çalışma masası ve nota defteri de tarihe ışık tutuyor. Sanki Eyüp'ün eski zamanlardaki evlerinde, sokaklarında, mekanlarında dolaşıyoruz. Zaten karşımızda da meşhur Rıza Pastanesi var. Türkmenoğlu: "Eyüp'ün meşhur kandil simidinin ortaya çıktığı 1880 kuruluşlu, 1991'de kapanan meşhur Rıza Pastanesi, Eyüplülerin kalbinde yer eden, bir mekandı; Eyüplülerin çoğu okul arkadaşıyla orada buluşur, orada âşık olurdu. Bir duyumla eski yerindeki depodan orijinal eşyalarını bulduk, merkeze taşıdık. Ziyarete gelenler pastanede oturup geçmişi yad ediyor; ağlayanı da var, fotoğraf çektireni de" diyor. Küçücük alanda Eyüp'e dair ne varsa sığdırmaya çalıştıklarını belirtmeden geçmiyor Türkmenoğlu.
DESTEK BEKLİYORUZ
Meşhur Egemen Kırtasiye, kırtasiye ve matbaa işlevi gören Abdullah Gökçen'in açtığı ve oğullarının devam ettirdiği matbaa da (1954- 2000) Eyüp'ün simge yerlerinden. 1963'te Eyüp'ün ilk gazetesi orada basılmış; orijinal dizi masası, eşyaları da burada. Eyüp'ün ilk fotoğrafçısı Foto Necati'nin fotoğraf makineleri, İstanbul'a nam salan Eyüp'ün üç kuşak efsane berberi ve sünnetçisinin çalışma aletleri, 1612'de yapılan İskele Kahvehanesi'ne ait rakkaslı saati ve nice obje de görülmeğe değer. Türkmenoğlu: "Aslında burası Eyüp'ün kent müzesi olma yolunda. Yaşamını, sosyal hayatını, mesleklerini, esnafını, insanlarını, mekânlarını yaşatmaya çalışan, geçmiştekileri hatırlatan ve gelecek nesillere de gösteren bir proje bu. Eyüplüler arasında kulaktan kulağa yayılıyor. 'Bizde verelim' deyip evden tarihi eşyalar getiriyorlar. Ama yerimiz sınırlı. Hedefimiz büyük bir alanda Eyüp Kent Müzesi olması. Eğer müze olursa getirilenleri de sergileyebileceğiz; dünyaya açılacağız, destek bekliyoruz. Bu müze Eyüp'ün ilk müzesi olacak ve Eyüp'ün kalbi bu müzede atacak " diyor.
SANATÇI BÖLÜMÜ DE VAR
Milli Mücadele'ye büyük katkısı olan Eyüpspor'a dair birçok belge ve üniforma da var. Sanatçılar bölümünde ise Eyüplü Selçuk-Rana Alagöz kardeşlerin ilk gitarı, ilk flütü ve eski plakları bulunuyor. Bestekar Abdullah Yüce'nin tamburu da merkezde. Türkmenoğlu: "Eyüplü olan Türkan Şoray, Muhterem Nur, Sezen Sezi, Selçuk Yöntem, Lale Belkıs, Nejat İşler gibi sanatçılarımızın da gelecekte bölümleri olacak. Eyüp'ün kaybolan, yerel kültürünü yaşatıyoruz. Müze açılırsa sergileyebileceğiz." Biz konuşurken ziyaretçiler giriyor içeri. Meraklı bakışlarla geçmişten izler arıyorlar. Eyüp'ün kadim geçmişini görmeye gelenlerin büyük süprizler yaşadığını anlatmaya başlıyor Türkmenoğlu: "Kendinde olmayan bir objesini de dedesinin bir eşyasını gören de var. Tam bir nostalji yaşanıyor" derken sanat müziği eşliğinde gezdiğimiz merkezi bir gün Eyüp Kent Müzesi olarak görmeyi temenni ederek ayrılıyoruz; geride yaşanmışlıkları ve anıları bırakarak...