26
yıldır moda arenasında çizgisini bozmadan ve mütevazılığını koruyarak çalışan bir isim Cengiz Abazoğlu. 10 parmağında 10 marifet var. Aynı dünyanın önde gelen kreatif direktörleri gibi o da tasarımcılığın yanı sıra farklı alanlarda tasarımcı kimliğini ortaya koyuyor. Kısa süre önce bir apart otel açan, bir kozmetik koleksiyonuna imza atan Abzoğlu, bir yandan kendi modaevini sürdürüyor bir yandan da hazırladığı kapsül koleksiyonla dikkat çekiyor. Dünyanın dört bir yanında hızlı tüketim markalarıyla, moda tasarımcıları ortak çalışmalar yapıyor. Ancak adL ve Cengiz Abazoğlu işbirliği tarihe geçecek türden. Bu iki moda gücü, 1 Mart'taki defileleriyle ortak çalışmalarının dokuzuncu sezonunu kutlamaya hazırlanıyor. White Line isimli koleksiyonda, 147 parçayla hazırlanan farklı kombinler tanıtılacak. Abazoğlu ile defileden hemen önce bir araya geldik ve modadan özel hayatına kadar uzun uzun sohbet ettik
- Moda tasarımcısı ukala olur, soğuk olur, mesafeli olur, snob olur gibi bir anlayış var... Oysa siz TV programlarınızın da etkisiyle inanılmaz bir bağ kurdunuz insanlarla... Bu çok kişiye nasip olmayacak bir şey... Nedir bunun sırrı?
- Hayatımda en sevmediğim insan grubu insanları kategorize eden, kendisini de olduğundan farklı göstermeye çalışanlar. Hayatım boyunca bu tarz kişilerden nefret ettim, onlardan uzak durdum. Sırlarımdan biri bu. Mesleğimden dolayı çok güzel dostluklar biriktirdim. Hayatımı onlarla doldurdum. Gerçekten çok şanslıyım bu konuda. Bu da bir başka sırrım.
- Sizinle rahat temas kuruyor mu insanlar?
- Yalıkavak'ta benim tasarımlarımı giyen o kadar çok kadın gördüm ki bu yaz. Yanıma koşarak gelip "Bu sizin tasarımlarınızdan. Çok severek giyiyorum" diyor mesela. Ya da koleksiyonumdan alışveriş yapan genç kızlar Instagram hesaplarından "Bu elbiseyi nasıl bir ayakkabıyla giymeliyim?", "Bu mücevherler sizce olmuş mu?" diye soruyor.
- Moda tasarımcısı olarak belki de insan ancak sınırlı bir çevreye ulaşabilir. Ancak siz bu işbirliğiyle çok kalabalık bir gruba ulaştınız...
- Milyonlar diyebilirim. Bu inanılmaz tatmin edici bir duygu. Bir tasarımcı için muazzam bir his. Kendimi aynı Sezen Aksu gibi hissediyorum, milyonlara ulaştığım için diyebilirim. Finalde o da bir şarkıyla milyonlara ulaşıyor. Hatta belki bizim işimize göre daha kolay... Çünkü insanlar radyodan o şarkıyı bedava dinleyebiliyor. Oysa bizim işimizde bir de kasaya gidip kredi kartını uzatması gerekiyor.
- Ne yapar Cengiz Abazoğlu beslenmek için? Nerelere gider?
- Bir süredir Atina diyebilirim. Orada geniş bir arkadaş çevrem oldu. Ekonomik olarak kötü bir dönem yaşasalar da inanılmaz entelektüel insanlar. Çok güzel sanat etkinlikleri oluyor. Mesela defileden sonra hemen ertesi gün Atina'ya uçacağım. Bir de Barcelona... İnanılmaz ilham verici bir şehir.
- Bir tasarımcı olarak moda dışında çalıştığınız başka kulvarlar var mı?
- Bir kozmetik firmasıyla flört halindeyiz. Ruj ve oje koleksiyonu çıkartacağız. Tom Ford gibi... Renk skalalarını hazırlıyoruz. Rujlar için de inanılmaz bir fikir geliştirdik. Kadınlar bayılacak. Televizyon programı devam ediyor. Bir de Beyoğlu'nda bir apart otel yaptım. Galatasaray Hamamı'nın bulunduğu sokakta... Sekiz-dokuz aydır çalışıyor. Bir isim koymadık, gizli.
- Bize 1 Mart'taki defileden bahseder misiniz biraz daha detaylı olarak...
- 2 bin 500 kişinin katıldığı dev bir organizasyon olacak. 6 AVM'de canlı yayınlanacak defile. Ayrıca Fashion One kanalında da canlı yayınlanacak. Çok heyecan verici bir organizasyon.
