Malefiz, Dev Avcısı Jack, Sindirella, Sihirli Orman... Hollywood'da son yıllarda bir masala düşkünlük başladı. Bu eğilim normal karşılanabilir, ne de olsa masalın modası geçmez. Ama malum hikayesi ezbere bilinen masallar aslında anlatıcıyla kıymetlidir. Hollywood masallara yeniden el atarken, işin gerçeği anlatıcının hikayeye kattığı 'sihirle', yani yönetmen yorumuyla pek ilgilenmiyor. Klasik masal hikayelerini farklı bir perspektifle anlatıp (burada yönetmenlerden çok senaristlerin yorumu önemseniyor) filmlerin ilgi görmesini bekliyor. Görmesine görüyor da bu masal filmleri ama iz bırakıyor mu derseniz cevap hayır. Dört yıl önce Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler masalını İngiliz yönetmen Rupert Sanders Pamuk Prenses ve Avcı adıyla yeniden yorumlamış, o bildik masalı epik bir macera filmi haline getirmişti. İlgi de görmüştü film. Aslına bakılırsa Hollywood'un masal hamlesinin görece iyileri arasındaydı bu film.
PAMUK PRENSES'E NE OLDU?
Dört yıl sonra bu sefer Cedric Nicolas Troyan, Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler ile Karlar Kraliçesi masalını harmanlayarak Avcı: Kış Savaşı filmiyle bu girişimi bir seri haline getiriyor. Pamuk Prenses yok yeni filmde. Ama onun ilk filmde öldürdüğü kötü kalpli kraliçe Revenna (Charlize Theron) ile kraliçenin kız kardeşi Freya (Emily Bulunt) var karşımızda. Avcı: Kış Savaşı az biraz Freya'nın ama totalde Avcı Eric'in (Chris Hemsworth) hikayesini anlatıyor. Aşk yarası çeken ve ablasının yanından ayrılıp kendi krallığını kuran Freya, âşık olmayı, sevmeyi yasaklıyor krallığında. Hakimiyetindeki topraklarından çocukları toplayıp sevgisiz bir ortamda onları birer avcı savaşçı haline getiriyor. En has avcılarından Eric ile kadın savaşçı Sara (Jessica Chastain) her şeye rağmen birbirine tutuluyorlar. Aşka düşman Freya ise bunu kabullenemiyor. Açıkçası Pamuk Prenses ve Avcı ile kıyaslandığında bu filmin bir büyüsü olmadığını anlıyorsunuz. İki ayrı masalı bir hikayede harmanlama fikri pek çalışmıyor. Yönetmen Troyan, Sanders'in kurduğu dünyaya sadık kalmaya çalışıyor ama onu taklit etmekten öteye gidemiyor. Bu da normal çünkü Troyan aslen görsel efektçi. Pamuk Prenses ve Avcı filminde de yönetmen yardımcısı olarak çalışmışlığı var ve doğal olarak Sanders'in izinden gitmeye çalışıyor. Ama onun önüne geçemiyor. Hal böyle olunca bütün filmin yükünü oyuncular yükleniyor. Chris Hemsworth, Charlize Theron, Emily Blunt ve Jessica Chastain oyunculuk karizmalarıyla bir yere kadar filmi sürüklüyorlar. Emily Blunt Yarının Sınırında fiziksel performans da gösterebileceğini göstermişti. Bu filmde öylesi bir performansa ihtiyaç duymuyor. Ama Chastain tam da Yarının Sınırı'nda Blunt'un yaptığını yapıyor. Hani günümüzün Sarah Connor'ı kim derseniz bu filmden sonra Jessica Chastain derim. Chris Hemsworth ilk filme göre vasat bir oyunculuk sergilerken Charlize Theron az ama öz gözüküp ilk filme göre daha iyi performans sergiliyor. Yılın iddialı filmlerinden biri olsa da Avcı: Kış Savaşı vasat bir masal uyarlaması. Bir de artık farklı evrenlerden fenomenleri aynı filmde buluşturma huyundan Hollywood vazgeçse artık. Çünkü yaşanan yaratılıcık krizi fena şekilde anlaşılıyor.
Zalim babalar ve kızları
SAKLI
Yönetmen Selim Evci'nin, ilk iki filmi İki Çizgi ve Rüzgarlar bir yana Saklı bir yana... Başan söyleyelim Evci sinemasında farklı ama oldukça da iyi bir yola giriyor. Saklı'nın hedefinde erkek ikiyüzlülüğü var. Üniversitede okuyan kızı Duru'yu çok sevse de geleneksel aile yapısını bahane ederek ona dünyayı dar eden ama kendisi metres tutmaktan çekinmeyen bir babanın durumu anlatılıyor filmde. Ama bu baskılara direnen kızın hikayesi üzerinden. evci 'nin en iyi filmi Filmde, babasında göremediği sevgiyi en yakın arkadaşının müzisyen babasına âşık olarak telafi etmeye çalışan Duru'nun yaşadıkları ön planda. Ama Evci, Duru'nun bu arayışının üzerini kazıdıkça alttan gelenekleri, genel geçer ahlaki normları önemser gibi gözüken ama kendine gelince bunları hiçe sayan oportünist bir erkek portresi çıkıyor karşımıza. Bir anlamda erkek egemen yapının kadınları nasıl pasifize edişinin anlatıldığı filmde, Settar Tanrıöğen oyunculuk dersi veriyor. Türkü Turan kariyerinin en iyi performanslarından birine imza atıyor. Şehnaz Taftalı ise sahnelerdeki birikimi ziyadesiyle sinemaya taşıyor. Evci'nin en iyi filmi diyebileceğimiz Saklı haftanın iyilerinden.