Türkiye'nin en iyi haber sitesi
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ

En güvenli limanımız ANNE KUCAĞI

Hemen her ülkede mayıs ayının ikinci pazarı Anneler Günü olarak kutlanıyor. Reklam kampanyaları varken bu özel günü unutmanız mümkün değil. Oysa reklamlara gerek yok. Doğduğumuz andan itibaren dilimizde hep onun adı var

Kampanyalar alacağınız hediye ile annenizin ne kadar mutlu olacağını ve hediye almanız gerektiğini de defalarca vurguluyor. Anneler Günü'nün annesini kaybeden biri tarafından, anneleri anmak için oluşturulduğu gerçeği bir yana, anne olmayı hissetmek ve anneyi aramak için kaç gününüz olduğuna bir bakmak gerekir. Anne olduğunuz gerçeği bebeği dünyaya getirdiğiniz an başlar. Ama aynı zamanda doğum yapan kadın mümkünse annesini yanında ister. Yani aslında anne olunan gün, çocuk olduğunuzu ve annenize ihtiyaç duyduğunuzu en çok hissettiğiniz zamanlardan biri. Anne olmak her zaman mutluluk mudur? Bu sorunun yanıtı kesin bir hayırdır. Anne olmak için hazır olmak gerekir. Koşullarınızın uygun olması, kendinizi yeterli hissetmeniz, anne olma mutluluğundan önce de mutlu olmanız, sağlığınızın ve gelişiminizin uygun olması gibi birçok şart bir araya geldiği zaman anne olmak mutluluktur. Henüz kendiniz gerçekten çocuk olduğunuz halde, kendinizi anne olmaya hazır hissetmediğinizde, kendinizin ve bebeğinizin geleceğinden emin olmadığınızda anne olmak endişe nedenidir. Endişelendiğiniz zaman da annenizi istersiniz. Dünyaya geldiğiniz an başlar annenize olan gereksiniminiz.

HER ZAMAN YANIMIZDA
Acıktığınızda, altınız kirlendiğinde annenizdir ilk aklınıza gelen. Büyüdükçe düştüğünüzde, öğrenmek için soru sormanız gerektiğinde, bir şeyleri yapmayı beceremediğinizde, sorun yaşadığınızda, korktuğunuzda, canınız yandığında hep aynı kelime dökülür dudaklarınızdan: Anne... Gün gelir büyüdüğünüze inanırsınız. Artık annenize ihtiyacınız kalmadığına eminsinizdir. Arkadaşlarınız sizin için yeterlidir. Ama onlarla ilgili sorun yaşadığınızda, okulda bir probleminiz olduğunda, izinler ve istekler için evde gizli bir suç ortağı gerektiğinde, hatta kavga edeceğiniz zaman bile ses tonları hep değişse de, aklınıza ilk gelen ve fark etmeden söylediğiniz kelime değişmez: Anne... Sevgiliniz sizi üzdüğünde, akıl danışmanız gerektiğinde, evlenmeye karar verdiğinizde hep aynı kelime ile başlarsınız konuşmaya; Anne, anneme, ama anne, olmaz anne, lütfen anne... Anne olmaya karar verdiğinizde ve anne olduktan sonra bile hålå, anne sözcüğüne olan ihtiyacınız bitmez.

ADI HEP DİLİMİZDE
Kaç yaşında olursanız olun, yaşadığınız sürede saymak mümkün olsa en çok kullandığınız kelimenin anne olduğunu bulabilirsiniz ve bir gün içinde en sık kullandığınız kelime yarışını bile anne kelimesi kazanabilir. Bu gerçek annenizi kaybetmiş olsanız, hatta annenizi hiç tanımamış olsanız bile değişmez. Gerçekler böyleyken sadece bir günü belirleyip, o gün alacağınız hediye ya da ziyaret nedeni ile o günün anneler günü olacağını ve biteceğini düşünmek gerçekçi olmaz. O gün olsa olsa aslında her gün hissettiğiniz minneti, yüksek sesle söylediğiniz bir gün olabilir. Çünkü ertesi gün yine çeşitli nedenlerle tekrarlamaya başlarsınız; Anne, anne, anne! Tüm çocuklara annelik yapabildiğiniz tüm günleriniz kutlu olsun.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA