Dünyanın
farklı coğrafyalarında, kültürel ve yerel motiflerle farklı biçimlerde kutlanan 1 Mayıs İşçi Bayramı, bu sene de hem gergin protestolara, hem de coşkulu kutlamalara sahne oldu. Bangladeş'teki gösteriler gergin ve hüzünlü geçti. On binlerce insan, geçen hafta çöken atölye binasında hayatını kaybeden, çoğu işçi 402 kişi için anma törenleri düzenleyip, yıkılan binanın sahibi Muhammed Sohel Rana'nın idam edilmesi için slogan attılar. Ayda 70 TL'lik asgari ücretle, günde 14 saat, haftada 6 gün çalışan Bangladeşli işçiler, can güvenliklerinin sağlanması ve insanca çalışma şartlarına kavuşmak için yürüdüler. Papa Francis ise işçilere adil davranılması gerektiğini bildiren ve Bangladeş'teki trajediyi "köle çalıştırma" olarak nitelendiren bir konuşma yaptı. Yunanistan'da kemer sıkma politikalarından bunalan sendikalar 24 saatlik grev ilan edince günlük yaşam aksadı. "1 Mayıs'ın tatil günü değil; grev günü" olduğunun unutulmaması amacıyla, Yunan Parlamentosu önündeki geniş Sintagma (anayasa) alanında toplanan işçi ve memur sendika üyeleri, işten çıkarılmaların kolaylaştıran, maaşların kesilmesine yol açan ve yüzde 27'lere tırmanan işsizlik oranını artıran tasarruf politikalarını protesto ettiler. Çin'de ise halk 3 günlük tatilin keyfini çıkarırken, 1 Mayıs'lar ülke içinde en az 120 milyon insanın seyahat ettiği bir tatil haftasına dönüşüyor. Rusya'da ise sadece başkent Moskova'da, Putin yanlısı iki yürüyüşe 70 binden fazla işçi katıldı.