ALPARSLAN AKKUŞ
Mısır'da darbeci General Abdülfettah Sisi, Cuma günü taraftarlarını sokaklara çağırırken bu olacakları biliyordu. Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'yi deviren darbeye karşı çıkanlar, 30 Haziran'dan bu yana Rabiatül Adeviye Meydanı'nda direniyor. Darbe karşıtlarını Adeviye'den çıkaramayan darbeci Sisi, destekçilerini yeniden Tahrir Meydanı'na çağırarak Mısır halkını karşı karşıya getirdi. Cuma günü tüm kışkırtmalara karşın Müslüman Kardeşler ve darbe karşıtları Tahrir'in tahriklerine kapılmadı, baltacıların şiddetine karşılık vermedi, darbecilerin oyununa gelmedi ve bu sayede olaylar büyümedi. Ama darbeci Sisi, Cuma günü beceremediği işi Cumartesi tamamlamaya kararlıydı. Sivil halka ateş açması için askere emir verdi. Asker, Adeviye'yi boşaltmayan darbe karşıtlarına silahla müdahale etti. 200'den fazla sivili öldürdü, 5 bin kadar da yaralı var.
Yazıklar olsun. Halkına ateş açma emri veren darbeciye yazıklar olsun. O darbecinin yerli ve yabancı destekçilerine yazıklar olsun. Katillerden düzen kurmasını bekleyenlere yazıklar olsun. Katillerin kuracağı düzene de eyvahlar olsun.
Adeviye'de katledilen sadece 200 kişi değil.
Adeviye'de insanlık katlediliyor. İnsanlık adına kurulmuş mevcut en büyük örgüt olan Birleşmiş Milletler sessiz. Yazıklar olsun.
Adeviye'de demokrasi katlediliyor. Demokrasi havarisi ABD ve Avrupa Birliği'nden sadece cılız bir ses geliyor. Yazıklar olsun.
Adeviye'de Ramazan gününde Müslümanlar katlediliyor. İslam ülkeleri sessiz olmanın da ötesinde, darbecilere milyarlarca dolar para aktarıyor. Yazıklar olsun.
Katliamdan, katledilen Mursi taraftarlarını sorumlu göstermeye çalışan uluslararası basına yazıklar olsun.
Darbecilerin Adeviye'de döktüğü kan hepinizin eline bulaşıyor. BM, bir an önce Güvenlik Konseyi'ni olağanüstü toplamalı, acilen darbe yönetimini tanımadığını ve görevden çekilmesi gerektiğini dünya kamuoyuna duyurmalı. ABD hemen bugün, darbeci Mısır ordusuna yaptığı 1,3 milyar dolarlık yardımı askıya aldığını açıklamalı. Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri darbeci generale destek amaçlı gönderdiği 12 milyar dolarlık yardımı geri çekmeli.
Seçimle gelmiş bir iktidarı askeri darbeyle devirmeye darbe diyemeyenler, bu katliama karşı da sessiz kalacak dili üretecektir tabi. Bosna'da yaptığınız gibi, Suriye'de yaptığınız gibi, Mısır'da da üst perdeden diplomatik dil kullanarak katliamlara göz yummak istiyorsunuz. "Endişeliyiz, kaygılıyız, üzüntüyle karşılıyoruz." Bosna'da bir günde BM koruması altındaki 8 bin silahsız insanı göz göre göre katlettiler. Aynı cümleleri sarf ettiniz. Suriye'de iki yılıdır süren iç savaşta 200 bin insan öldü. Aynı cümleler. Mısır'da asker, halkına silah doğrulttu, 200'ü aşkın kişiyi öldürdü, 5 bin insanı yaraladı. Aynı cümleler.
Vicdanı kurumuş insanlığa yazıklar olsun.
Maşeri vicdan sustuysa, mahşeri vicdan konuşsun.
