Mısır'da 3 Temmuz tarihinde Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin darbeyle görevinden alınmasına sessiz kalan dünya, dün de yaşanan katliam karşısında tavrını değiştirmedi. Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı Abdulfettah Sisi'nin Mursi'yi devirmesine "darbe" diyemeyen İngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkeler yüzlerce kişinin öldürülmesiyle ilgili de "sükunet" çağrısı yapmakla yetindi. Birleşmiş Milletler'den Genel Sekreter Ban ki-Moon adına yapılan açıklamada "Genel Sekreterin açıklamalarını reddeden Mısırlı yetkililer göstericilere karşı güç kullanmayı tercih etti. Müdahaleyi şiddetle kınıyoruz" denilirken AB "güvenlik güçlerine azami teenni" çağrısında bulundu. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ise Mısır'da yaşananları şiddetle kınadı ve "Olağanüstü hal yasasının en kısa süre içersinde sona erdirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Olaylar gerçek demokrasi istekleriyle ters düşmektedir"dedi. İngiltere Dışişleri Bakanlığı, "Kahire'den gelen haberlerden dolayı derin endişe duyuyoruz" dedi. Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle ise, Mısır'da yaşananlar, "şiddetin çok tehlikeli şekilde tırmanması" olarak değerlendirdi. Fransa Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada da güvenlik güçlerinin Kahire'de darbe şiddet olaylarını esefle karşıladığını belirtildi. Katar da ordunun müdahalesini kınadı. NATO Genel Sekreteri Anders Rasmussen Mısır'da darbe karşıtlarına yönelik katliamlailgili tüm taraflara teenni ve şiddetten kaçınma çağrısı yaptı. Dünya basını ise ordunun barışçıl gösteriler yapanlara müdahalesinden sonra Mısır'ın kan gölüne döndüğü yazdı. France24, "Kahire'de kan banyosu" derken CNN "Duman, silah sesi, feryat", Washington Post "Mısır güçleri Mursi yanlılarının kamplarını bastı", Deutsche Welle "Kahire'de kanlı müdahale" dedi. Bir kameramanı öldürülen Sky News televizyonu yaşananlara "katliam" dedi.
