CNN'e konuşan bir üst düzey ABD Savunma Bakanlığı yetkilisi, Doğu Akdeniz'deki ABD savaş gemisi sayısının 4'e çıkarıldığını hatırlattı ve ABD ordusunun Suriye'deki hedeflerini güncellediği söyledi. Yetkili, hedeflerin Esad'ın kimyasal silahlarını depoladığı 3 deponun, belirli askeri üslerin ve hava savunma sistemlerinin ve bazı rejim binalarının olacağını söyledi. Ayrıca ülkenin kuzey ve güneyinde uçuşa yasak bölge oluşturulmasının da gündemde olduğu bildiriliyor. Debka'ya konuşan askeri kaynaklar ise, ABD'nin önünde üç saldırı seçeneği olduğunu söyledi. İlk seçeneğin, kimyasal saldırıdan sorumlu birliği vurmak olduğu belirtildi. İkinci seçeneğin Suriye'deki üç kimyasal silah deposunu yok etmek olduğu ve son seçeneğin de ilk iki seçeneğin koordineli bir şekilde aynı anda yapılması olduğu bildirildi.
KARDEŞİ SORUMLU
Birçok cephede muhaliflere karşı savaşan ve rejimin en güvendiği 4'üncü Tugay'ın 155'inci birliğinin kimyasal saldırıdan sorumlu olduğu iddia edildi. Nusayrilerden oluştuğu için rejimin çok güvendiği 4'üncü tugayın komutanı aynı zamanda Esad'ın küçük kardeşi olan Mahir Esad. İsrail gizli servisi Mossad'a yakınlığıyla bilinen Debka'nın iddiasına göre, kimyasal yüklü füzeler kimyasal silahların saklandığı 3 depodan biri olan Kalmun Tepesi'nden fırlatıldı. Diğer iki depo ise Şam'ın 5 kilometre uzağındaki Dummar mahallesinde ve Halep'teki El Safire Hava Üssü'nde bulunuyor. Debka'ya göre, kimyasal silahların füze başlıklarına yerleştirilmesi sadece Beşar veya Mahir Esad'ın emriyle olabiliyor. Amerikan CBS kanalının ABD ve İsrail istihbaratına dayandırdığı habere göre, kimyasal saldırıdan 20 dakika önce Kalmun Tepesi'ndeki depoda bir hareketlilik gözlemlendi.
'HER ŞEYE HAZIRIZ'
ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel, Suriye'deki krizin derinleşmesiyle ilgili olarak, ABD'nin "tüm olasılıklar için hazırlandığını" söyledi. "ABD'nin doğu Akdeniz'deki askeri varlığını güçlendirdiğine" ilişkin iddialar üzerine, Malezya'ya yaptığı ziyaret sırasında gazetecilere açıklamada bulunan Hagel, bakanlığının Obama'nın talebi üzerine "olası faaliyetleri" değerlendirdiğini açıkladı. Hagel, Başkan Obama'nın ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'dan "Suriye için askeri seçenekler" hazırlanmalarını istediğini, bu seçeneklerin, "birliklerin ve varlıkların konumlandırılmasını da gerektirdiğini" belirtti. Suriye'de kimyasal silah kullanıldığının bildirilmesi konusunda, ABD'nin uluslararası toplumla birlikte Suriye'de "tam olarak ne olduğunu" belirlemeye çalıştığını ifade eden Hagel, "Bunu değerlendiriyoruz" ifadesini kullandı.
BM HEYETİNE İNCELEME İZNİ
BM heyetenin kimyasal silah saldırısı olan bölgede araştırma yapmasına Şam yönetiminden izin çıktı. Suriye Dışişleri Bakanı Muallim ile BM Silahsızlanma İşleri Yüksek Temsilcisi Angela Kane arasındaki görüşmede, BM'nin bölgeye gitmesikonusunda mutabakata varıldı. Heyet bugünden itibaren incelemelere başlayacak. Bu arada Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü, sinir gazına maruz kaldığı belirtisi gösteren 3 bin 600 hastanın tedavi altında olduğunu açıkladı. Örgüt, tedavi altındakilerden 355'nin kurtarılamadığını bildirdi.
KERRY ŞAM'LA GÖRÜŞTÜ
ABD Dışişleri Bakanı Jonh Kerry de Suriyeli mevkidaşı Muallim'le yaptığı görüşmede hükümetin BM uzmanlarına izin vermesi gerektiğini söyledi. Reuters, Kerry'nin, "Şam'ın iddia ettiği gibi Suriye'nin gerçekten de gizleyecek bir şeyi olmadığını açıklığa kavuşturmak için saldırının yaşandığı yere erişimi sağlaması gerekiyor" sözlerine yer verdi. İngiltere Dışişleri Bakanı William Huge ise "Kanıtların şimdiye kadar yok edilmiş olabileceğini" söyledi.
'ULUSLARARASI TOPLUM GÜÇLÜ YANIT VERMELİ'
Fransa Dışişleri Bakanı Lauren Fabius "Uluslararası toplum Suriye'de yaşananlar için güçlü bir yanıt vermeli"'dedi. İsrail'de bulunan Fabius, "Uluslararası toplum yanıt vermezse insanlar kimin güvenilir olduğunu merak eder"diye konuştu. Fabius, La Figaro'ya verdiği demeçte ise "Esad sadece insan hayatıyla değil, uluslararası hukuk ile de alay ediyor" ifadesini kullandı.
MÜTTEFİKLERLE GÖRÜŞME
İsrail merkezli Debka sitesine göre ABD ve müttefikleri, Suriye'ye karşı müdahale ihtimaline karşı stratejik hazırlık yapmaya başladı. ABD başkanı Obama ve İngiltere Başbakanı Cameron'un önceki gece 40 dakika telefonda görüştüğü bildirildi. Cameron'un sözcüsü, Esad'ın BM ile çalışmayı reddetmesinin rejimin gizlemek istediği bir şeylerin olduğunu gösterdiğini söyledi. Cameron'un da daha sonra Kanadalı mevkidaşıyla Suriye'yi tartıştığı açıklandı. Debka, Obama'nın artık BM dışı seçeneklere odaklandığını iddia etti. İsrail'in de Suriye'nin kendisine yönelik bir karşı saldırıya veya terör operasyonlarına başlayabileceği ihtimaline karşı hazırlandığı bildirildi. Debka, Türkiye ve Ürdün'ün de benzer bir hazırlık yaptığını iddia etti.
ŞAM UYARDI: YANIT VERİRİZ
ABD'nin Suriye'ye müdahalenin tüm Ortadoğu'yu ateşe atacağını açıklayan Suriye Enformasyon Bakanı Umran El Zubi, "Saldırıya saldırıyla yanıt verilecek" dedi. Rusya'nın Sesi'nin haberine göre, El Zubi, "Terörle mücadele bahanesi arkasına saklanamayacaklar. Suriye'ye saldırmak, geziye çıkmaya benzemez. Saldırıya saldırıyla yanıt verilecek. Sonuçta tüm Ortadoğu ateşe bürünecek" sözlerine yer verdi. Suriye Enformasyon Bakanı, "Suriye ordusu ve hükümet, BM denetçileriyle tam bir işbirliği yapacak" dedi. Öte yandan Esad'ın müttefiki Rusya'nın da Akdeniz ve Karadeniz donanmalarını ve ülkenin güneyindeki özel birliklerini alarm durumuna geçirdiği iddia edildi. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aleksandr Lukoşeviç de Suriye'ye karşı olası bir askeri müdahalenin Cenevre- 2 Konferansı'nı sekteye uğratacağını öne sürdü ve "Böyle bir karar Ortadoğu'daki durumu daha da çıkmaza sürükleyecektir" dedi.
İRAN'DAN MÜDAHALE HABERLERİNE TEPKİ
İran Genelkurmay Başkanı Yardımcısı Tuğgeneral Mesud Cezayiri, ABD'yi Suriye konusunda uyardı. Cezayiri, "ABD Suriye'nin kırmızı çizgilerini çok iyi biliyor. Suriye'nin kırmızı çizgilerini aşan her girişim Beyaz Saray için şiddetli sonuçlar doğuracaktır" dedi. Müdahale ihtimaline tepki gösteren Cezayiri, "Suriye halkı ve hükümeti bu geniş çaplı saldırılar karşısında büyük başarılar elde etmiştir" dedi.