Amerika'nın, Soğuk Savaş döneminden sonra Rusya ile arasının yeniden bozulmasına yol açan eski NSA ve CIA çalışanı Edward Snowden'ın peşinden neden koştuğu, gün geçtikçe daha anlaşılır hale geliyor. Snowden'ın Washington Post'a verdiği belgeler, bu kez ülkenin toplam 16 istihbarat kurumuna 2013'te ayrılan 52.6 milyar dolarlık "kara bütçe" ile ilgili gizli bilgileri ortaya döktü. Çek Cumhuriyeti, Ukrayna, Peru, Filipinler gibi dünyanın dört bir yanından pek çok ülkenin bütçesinden fazla olan ABD istihbarat bütçesinin miktarı, 2007'den bu yana her yıl açıklanıyor.
İSRAİL ÖNCELİKLİ HEDEF
Ancak Snowden'ın elde ettiği 178 sayfalık bütçe raporunda, toplam 107 bin 035 çalışanı olan istihbarat kurumlarının başarıları ve başarısızlıklarının yanısıra, bürokratik ve operasyonel çalışma yöntemleri de anlatılıyor. Gazetenin özetlediği belgeler, istihbarat kurumlarına önceliklerine ve çalışma yöntemlerine ilişkin de önemli ipuçları veriyor. CIA ile NSA'nın, "saldırı siber operasyonu" adlı programla yoğun bir şekilde yabancı ülke bilgi-işlemlerine yönelik bilgi çalma, saldırı, sabotajla düşman devletlerin bilgisayar iletişimlerini kesme gibi uygulamalara yöneldiği anlaşılıyor. Öte yandan en büyük hedef her koşulda "terörizm" olarak tanımlanırken, bazı ülkelere ilişkin bakış açıları da gün yüzüne çıkıyor. Belgelerde Pakistan, "inatçı hedef" olarak tanımlanırken asıl sürpriz ise "öncelikli hedefler" listesinde yer alan ülkeler arasında İsrail'in de bulunması. Bu kategoride İsrail dışında Rusya, Çin, İran ile Küba yer alıyor. İsrail'in bu listede yer almasının nedeni olarak ABD'nin müttefiği olmasına karşın geçmişte Amerika'ya karşı yürütmüş olduğu casusluk olayları gösteriliyor.