Avrupa Birliği'nin insan haklarına aykırı olduğu gerekçesiyle ABD'ye idamlarda kullanılan zehirli iğne ihracatını durdurmasının ardından başlayan idam şekli krizinde büyük bir skandal yaşandı. Oklahoma eyaletinde 38 yaşındaki Clayton Lockett'in idamı ABD yapımı zehirli iğne karışımıyla ile infaz edilecekti. Ancak 1999'da hırsızlık için girdiği bir evde 19 yaşındaki Stephanie Neiman'a önce tüfeğiyle ateş açıp, daha sonra yaralı kızı diri diri gömmekten idama mahkum olan Lockett, zehirli iğneden sonra ölmedi. İşkenceye dönüşen infazda Lockett'e ilk önce bilincini kaybettirecek sakinleştirici ilaç verildi. Doktorların "bilincini kaybetti" tespitinden sonra mahkuma solunum yollarını felç eden bir ilaç ve en son olarak da kalbini durduracak bir ilaç daha enjekte edildi. Ancak 3 ilaçtan sonra Lockett ölmedi ve idam sandalyesinde 43 dakika boyunca can çekişti. Son olarak da geçirdiği kalp krizinin ardından hayatını kaybetti. Yetkililer, Lockett'in damarının patlatması sonrasında zehirli kokteylin kanına karışmadığını duyurdu. ABD basını ise mahkûmun aslında daha ilk sakinleştiriciden 7 dakika sonra gözlerini açtığını belirtti. Diğer iki ilacın da bilinci yerinde olmasına rağmen enjekte edildiğini yazıldı. Hatta Lockett'in bilincinin yerine gelmesinden sonra idamı izleyenlerin önündeki perdenin çekildiği belirtildi. Uzmanlar, güçlü bir sakinleştirici olmadan diğer iki ilacın enjekte edilmesinin, vücutta dayanılmaz acılara neden olacağını söylüyor. Yaşanan sorunların ardından Lockett'ten iki saat sonra idam edilmesi öngörülen Charles Warner'ın cezasının 14 gün sonra infaz edilmesine karar verildi. İlaçları üreten şirketlerin isimlerini açıklamayan Oklahoma eyaleti, yaşanan sorunun araştırıldığını bildirdi.
GAZ ODALARI VE İDAM MANGALARI GÜNDEMDE
Avrupa Birliği'nin zehirli iğne ihracatını durdurmasından sonra Missouri, Teksas ve Oklahoma gibi eyaletler yeni ilaçlar denemeye başladı. İdamın yasal olduğu diğer birçok eyalette de infaz şekli olarak gaz odaları, idam mangaları ve elektrikli sandalyeler de gündeme getirilmişti.