Türkiye'nin Birleşmiş Miletler (BM) Cenevre Ofisi nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Mehmet Ferden Çarıkçı, BM İnsan Hakları Konseyi'nin 27. oturumunun açılış bölümünde yaptığı konuşmada, göreve yeni atanan BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeid Raad el Hüseyin'i tebrik ederek, çalışmalarında başarılar diledi.
Çok büyük insani sonuçları olan, insan eliyle oluşturulan krizler ve insan hakları ihlallerinin arttığı bir dönemde, Hüseyin'in öncülüğünde, insan haklarının korunmasının ve desteklenmesinin her zamankinden daha da önemli olduğuna işaret eden Çarıkçı, mali sorunlar da dahil olmak üzere, komiserliğin yaşadığı sorunların farkında olan Türkiye'nin komiserliğin çabalarını desteklemeye devam edeceğini kaydetti.
Suriye'deki durumun giderek kötüleştiğine dikkati çeken Çarıkçı, "Suriye'deki yıkımın tek sorumlusu ülkedeki rejimdir" dedi.
Uluslararası toplumun harekete geçmemesinin avantajını kullanan rejimin, ağır bombardımana, ayrım gözetmeksizin katliama ve hatta kimyasal silaha başvurarak şiddeti artırdığını ve Suriye halkının haklı isteklerini bastırmaya devam ettiğini vurgulayan Çarıkçı, bu eylemleri yapanların adalete hesap vermesi gerektiğini belirtti.
Çarıkçı, Türkiye'nin, Suriye'de kalıcı barışın gerçek bir siyasi dönüşüm ve Cenevre Bildirisi'nin tam olarak uygulanması ile sağlanabileceğini vurgulamaya devam ettiğini bildirdi.
Gazze
Diğer bir insani trajedinin de son aylarda uluslararası toplumun gözü önünde Gazze'de ortaya çıktığına ve konseyin bu konuda özel oturum gerçekleştirmek zorunda kaldığına işaret eden Çarıkçı, konseyin bu özel oturumda aldığı kararın uygulanması, bağımsız araştırma komisyonunun çalışması ve Dördüncü Cenevre Sözleşmesi'nin Yüksek İmzacı Taraflar konferansının yeniden toplanmasının çok önemli olduğunu vurguladı.
Taraflar arasındaki ateşkesin şiddetin önlenmesi ve bölgede kalıcı huzurun sağlanması için önemli bir adım olduğuna dikkati çeken Çarıkçı, bu ateşkesin taraflar arasında devam eden sorunların çözülmesi için de bir başlangıç noktası olacağını umduklarını kaydetti.
Çarıkçı, ancak sürdürülebilir ateşkes için Gazze'deki bütün sınırlamaların kaldırılmasının gerekli olduğunu belirtti.
Irkçılık, ırk ayrımcılığı ve yabancı düşmanlığının temel hak ve özgürlüklerin yaşanması önünde kalıcı bir sorun olmaya devam ettiğine de dikkati çeken Çarıkçı, bu belaların barışı ve modern toplumların ahenkli yapısını tehdit ettiğini, radikal silahlı grupların militan sağlamalarına olanak sağlayan bir bataklık yarattığını kaydetti. Çarıkçı, "Ne yazık ki, hoşgörüsüzlük ve ırkçılık sıklıkla göçmen toplumların üyelerine yöneldi" dedi.
