Birleşmiş Milletler (BM) İşkenceye Karşı Komite, ABD'de polisin uyguladığı şiddet, Guantanamo hapishanesindeki tutukluların durumu ve tutukluların maruz kaldığı kötü uygulamaları mercek altına aldı.
BM İşkenceye Karşı Komite'nin, BM Cenevre Ofisi'nde düzenlenen ABD hakkındaki periyodik inceleme oturumunda konuşan komite üyeleri, ABD'de polisin uyguladığı şiddet, Guantanamo'daki tutukluların durumu, ülkedeki idam cezaları, hapishanelerin durumu ve ülkedeki diğer tutukluların maruz kaldığı kötü muamele hakkındaABD delegasyonundan bilgi istedi.
Oturumda açılış konuşmasını yapan ABD'nin BM İnsan Hakları Konseyi Temsilcisi Büyükelçisi Keith Harper, işkenceye karşı bir duruş sergilemenin, ABD'nin temel ilkeleri arasında olduğunu söyleyerek ülkesini savundu.
ABD Dışişleri Bakanlığı Hukuk Müşaviri Vekili Mary Mcleod, ABD'de işkencenin her zaman ve her yerde yasak olduğunu ve işkencenin engellenmesi için elinden geleni yaptığını söyledi.
"Değerlerimize her zaman bağlı kalamadık" diyen Mcleod, "Obama'nın da kabul ettiği gibi biz sınırları aştık. Sorumluluğu alıyoruz" ifadesini kullandı.
Oturuma 10 komite üyesi katıldı. BM İşkenceye Karşı Komite üyesi raportör Alessio Bruni, ABD'deki kayıtlı tutuklu sayısı ve Guantanamo'daki tutuklu sayısı hakkında ABD delegasyonundan bilgi isteyerek "Guantanamo hapishanesinde 2013'te 166 tutuklu vardı ve şu an 149 tutuklunun olması gerekiyor. Net rakamı verir misiniz" diye sordu.
İlk oturumdan sonra AA muhabirine konuşan Bruni, Obama yönetiminin dikkate alması gereken iki ana sorun olduğunu ifade ederek Guantanamo hapishanesinin kapatılması ve İşkenceye Karşı Sözleşme'nin sadece ABD sınırlarındaki Amerikalı görevlileri değil ülke dışında çalışan Amerikalıları da kapsaması gerektiğini söyledi.
ABD'nin işkenceye karşı aldığı önlemlerin sadece ülke içinde değil ülke dışındaki üslerde de uygulanması gerektiğinin altını çizen Bruni, "İşkence, sadece belli coğrafi sınırlar içinde yasak olamaz ve yasaklar her yerde uygulanmalı" dedi.
Bruni, "2009'da kapanmasına yönelik söz verilmesine rağmen Guantanamo hala açık" diye konuştu.
ABD'nin Missouri eyaletindeki Ferguson kentinde ağustos ayında polis tarafından öldürülen siyahi genç Michael Brown'ın anne ve babasının oturum öncesinde BM İşkenceye Karşı Komite'ye konuşması hakkında ise Bruni, "Kapalı bir oturumdu. Ailenin söylediklerini paylaşamam" ifadesini kullandı.
Bruni, "Biz, polis tarafından öldürülen siyahi genç Michael Brown konusunu gündeme getirdik. Biz sorduk ve (ABD delegasyonundan) cevap bekliyoruz" dedi.
BM İşkenceye Karşı Komite üyesi raportör Jens Modvig de Ferguson olayları sonrasında polis uygulamalarında, polisin sorumluluğu noktasında alınan önlemlerin neler olduğunu sordu.
Komite'nin ABD hakkındaki periyodik incelemesi yarın sona erecek.
ABD'nin Missouri eyaletindeki Ferguson kentinde 9 Ağustos'ta polis tarafından öldürülen 18 yaşındaki siyahi genç Michael Brown'ın ailesi oturum öncesinde BM İşkenceye Karşı Komite'ye konuştu.
Michael Brown, Ferguson'da polis memuru Darren Wilson tarafından vurularak öldürülmüştü. Olayın ardından başlayan protestolar günlerce devam etmiş, ABD'deki polis şiddeti uzun süre tartışılmıştı.
