Hayatını kaybeden kişilerin 129'unun 3 Temmuz sonrasında geçici Cumhurbaşkanlığı'na getirilen Adli Mansur, 83'nün de Abdulfettah Sisi'nin cumhurbaşkanlığı döneminde öldüğü bildirildi.
Ülkedeki hapishane ve gözaltı merkezlerinde 30 Haziran 2013 tarihinden bu yana ölenlerin sayının 212'ye ulaştığı aktarılan raporda, bunlardan 129'unun 3 Temmuz sonrasında geçici Cumhurbaşkanlığı'na getirilen Adli Mansur, 83'nün de Abdulfettah Sisi'nin cumhurbaşkanlığı döneminde gerçekleştiği kaydedildi.
Dünya "İnsan Hakları Günü" kutlarken ülkede gözaltı merkezleri ve hapishanelerin "resmi kabristanlara" dönüştüğü ifade edilen raporda, muhaliflerin sindirilmesi için programlı bir siyasetin uygulandığı, gelişigüzel tutuklamalardan dolayı hapishanelerin kapasitesinin artık yetersiz kalmaya başladığı bildirildi.
Yetersiz sağlık koşulları
Raporda, gözaltı ve tutuklu sayılarının artışından dolayı hapishaneler ve gözaltı merkezlerindeki sağlık hizmetlerinin yok denecek kadar az olduğu ve bu merkezlerin tutuklular için "psikolojik ölüm mekanlarına" dönüştüğü dile getirilerek, "hapishaneler ve gözaltı merkezlerindeki yaşam şartları ve sağlık imkanları, insan onuruna yakışmıyor. Tutuklular, ağır ölümle karşı karşıya durumda" ifadelerine yer verildi.
Mısır Anayasası'nda hapishanelerin "ıslah ve rehabilitasyon merkezleri" olarak tanımlandığı hatırlatılan raporda, bu yasa bağlamında mevcut hapishanelerin denetlenmesi durumunda ülkedeki tüm hapishanelerin kapatılması gerektiği savunuldu.
Bağımsız bir kurum olan Mısır Hak ve Hürriyetler Gözlemevi, ülkede insan hak ve hürriyetlerine yönelik ihlalleri gözlemleyerek raporlar hazırlıyor.
Mısır'da 30 Haziran 2013'te başlayan gösterilerin ardından 3 Temmuz'da ordu yönetime el koyduğunu açıklamıştı.
