BM Güvenlik Konseyinin Filistin tasarısı kabul edilmedi. Peki baskılara son ana kadar devam eden Netanyahu oylama öncesi hangi ülkenin liderini telefonla aradı?
Tasarının reddi ne anlama geliyor, Filistinlilerin kaybı nedir, İsrail bundan sonra ne yapan? İşte 2014'ün son gününe girilirken yapılan oylamanın şifreleri.
-Tasarıyı BM Güvenlik Konseyine getiren ülke Ürdün'dü.
TASARI İSRAİL'İN İŞGAL ETTİĞİ TOPRAKLARDAN ÇEKİLMESİNİ ÖNERİYORDU
-Tasarı Filistin'in başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet olarak kabul görmesini içeriyor aynı zamanda İsrail'in 1967'de işgal ettiği Kudüs'ten çekilmesini ön görüyordu.
-Tasarı daha Güvenlik Konseyine gelmeden İsrail baskılara başlamıştı. İki hafta önce İsrail Başbakanı Netanyahu, Amerika Dışişleri Bakanı John Kerry ile görüşerek söz konusu tasarının veto edilmesini istedi.
-BM Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi bulunuyor. Amerika, Fransa, Çin, Rusya ve İngiltere'nin veto hakkı var. Yani konseye sunulan her hangi bir tasarıyı bu 5 ülkeden biri veto ettiğinde diğerleri kabul etse bile o tasarı otomatikman reddedilmiş oluyor.
-Veto prosedürü daha önce İsrail ile ilgili alınacak kınama kararlarında Amerika'nın, Suriye'de rejim ile ilgili alınması planlanan kararlarda da Rusya ve Çin'in vetolarına takılmıştı.
DÜNYA 5'TEN BÜYÜKTÜR
-Cumhurbaşkanı Erdoğan sık sık BM Güvenlik Konseyinin bu yapısını eleştirmiş hatta "Dünya 5'ten büyüktür" şeklinde bir slogan geliştirmişti.
-Filistin tasarısında ise daha farklı bir durum ortaya çıktı. Amerika'nın vetosuna bile gerek kalmadan tasarı reddedildi. 5 daimi üyenin yanı sıra 12 geçici üye ülke de oy kullandı.
-Tasarının kabul edilmesi için daimi üyelerden veto yememesi gerekiyor aynı zamanda toplamda en az 9 "evet" oyu alması şartı aranıyordu. Ancak Filistin tasarısına sadece 8 "evet" oyu çıkınca, Amerika'nın vetosuna gerek bile kalmamış oldu.
-Kaldı ki İsrail Başbakanı tasarının oylanmasından 2 gün önce eğer Filistin tasarısı kabul edilse bile İsrail'in bunu reddedeceğini söyleyerek üye ülkeleri baskı altında tuttu.
NETENYAHU NEJİRYA DEVLET BAŞKANINI ARADI
-En büyük sürpriz Nijerya'nın "hayır" oyu kullanmasıydı. Bu konuda İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Nijerya Devlet Başkanı Jonathan Goodluck'ı telefonla aradığı ve ret oyu için telkinde bulunduğu iddia edildi. İsrail medyası Goodluck ile Netanyahu'nun yakın iki dost olduğuna dikkat çekti.
-Nijerya ret oyu kullanınca, Filistin tasarısı 8 oyda kaldı. Ve çoğunluk için gereken 9 oya ulaşamadı. Bu durumda Amerika'nın vetosuna gerek kalmamış oldu.
-Neticede Filistin'in bağımsız bir devlet olarak kabulü gerçekleşmedi aynı şekilde İsrail'in 1967'de başlattığı Kudüs işgali de garanti altına alınmış oldu.
-Zaten İsrail kararla birlikte Doğu Kudüs'te işgali hızlandırdı. Yeni yerleşim birimi alanları açmak adına Filistinlilerin evlerinin yıkımı sürdü. Cebeli Mukebbir semtinde 3 bina buldozerlerle yerle bir edildi.
FİLİSTİNLİLER TEPKİLİ
-Filistinliler tasarının reddedilmesine tepkili. Hamas, İsrail ile El Fetih yönetimi arasında 10 ay boyunca devam edip geçtiğimiz Mart ayında sona eren ve Amerika'nın sürekli savunduğu barış sürecinin bir kez daha hiçbir anlamı olmadığının görüldüğünü duyurdu.
-El Fetih kanadından da tepkiler vardı. Özellikle BM'in 2014 yılını Filistin Halkıyla Dayanışma Yılı ilan etmesinin bu tasarının reddiyle ironik bir hal aldığı yorumları yapıldı.
-Peki şimdi ne olacak? Bir kere BM'in Filistin üzerindeki bundan böyle geliştireceği hiçbir söylem Filistinliler tarafından inandırıcı bulunmayacaktır.
-Tasarının reddedilmesi İsrail açısından siyasi bir zafer niteliğinde. Bu durum işgal politikasının hızlanmasını sağlayabilir onunla birlikte İsrail, uluslararası arenada işgal politikasını meşru bir kılıfa sokarak ona göre Filistin'e yönelik daha sert tutum takınabilir.