PKK'nın Türkiye sınırları içindeki Kerkük-Yumurtalık petrol boru hattını patlatması IKBY'de başta hükümet olmak üzere geniş bir kesimin tepkisine yol açtı. Memur maaşlarının aylardır ödenemediği bölgede tek gelir kaynağı olan petrol ihracının PKK tarafından sabote edilmesi bölgeyi milyonlarca dolar zarara soktu. Şanlıurfa sınırları içinde patlatılan boru hattının tamiri henüz bitmedi ve bunun uzayabileceği belirtiliyor. IKBY Hükümeti Sözcüsü Sefin Dizayi, "Bu zarar ve ziyanın bedelini Kürdistan bölgesi halkı ödemektedir" demişti.
- Medyada PKK'ya tepki yazıları
Kürdistan Demokrat Partisi'nin (KDP) resmi yayın organlarından Xebat Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Selam Abdullah, gazetedeki yazısında, PKK'nın "Kürdistan bölgesine yönelik düşmanca hareketlerine devam ettiğini" belirterek, "PKK, 1990'ların başından itibaren kendini Kürdistan bölgesi hükümetinin amansız bir düşmanı olarak ortaya koymuştur. Düşmanlığı her kesime yaymış ve Kürdistan halkına karşı savaşmaya kadar vardırmışlardır. PKK, Kürdistan bölgesi halkının çektiği acıları ve eziyetleri yok saymıştır. Örgüt, düşmanca siyasetini o günden bu güne devam ettirmiştir" ifadelerini kullandı.
PKK'nın 1990'larda KDP ve KYB'ye yönelik saldırılarına da değinen Abdullah, şunları kaydetti:
"Örgüt bizi Kürdistan'ın küçük bir parçasında devlet kurmakla suçlayarak savaş açmıştı. Neticede de başaramadılar ve kendileri zarar gördü. PKK, Kürdistan bayrağı, Ey Rakip marşı, Peşmerge ismi ve Kürtlere ait sembollere düşmanlık etti. Bunların yerine komünizm ve onun sembollerini öne çıkardı. Şimdi de kanton ve demokratik özerklikten bahsediyorlar. PKK'nın kendisi de hali hazırda ne istediğini ve ne için savaştığını bilmiyor. Türkiye'de 7 Haziran seçimlerinde HDP 80 milletvekili çıkarmasına rağmen bunu kullanamadılar. Çünkü hep yanlış siyaset takip ettiler. Oysa çıkardıkları milletvekili sayısıyla Türkiye'deki siyasi ortamda mücadele yürütebilirlerdi."
Türkiye'nin bazı bölgelerinde yaşanan terör olaylarından da PKK'nın sorumlu olduğunu vurgulayan Abdullah, "Sorunu bu kadar çetrefilli bir hale getiren örgüt, meseleyi nasıl çözecektir? Türkiye'de yürüttüğü tüm yöntemlerde başarısız olan PKK, Kürdistan bölgesini tehdit ederek başarısızlıklarını Kürdistan'a mal etmek istiyor. Kürdistan bölgesi halkı, PKK'nın bu hareketlerini şiddetle kınıyor. Halkımız kendisine yönelik hiçbir tehdide de boyun eğmez" değerlendirmesinde bulundu.
Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Yönetim Kurulu Üyesi Helo Penciveni de yaptığı açıklamada PKK'nın eylemlerinden endişeli olduklarını belirterek, "Eğer PKK, Kürdistan bölgesi hükümetinin çağrısına kulak asmayıp bu eylemlerini sürdürecek olursa siyasi partilerin tavır alması gerekecek. Bu tehditlerin bir daha olmaması gerekiyor. PKK, boru hattını patlatarak halkın rızkıyla oynuyor. Çünkü buradaki halkın tek geçim kaynağı petroldür" şeklinde konuştu.
İslami Birlik Partisi (Yekgirtu) Politbüro Üyesi Musenna Emin de PKK'nın "Kürdistan bölgesine yönelik düşmanca eylemler yaptığına" vurgu yaparak, "Bunun terörden hiçbir farkı yoktur. PKK'nın Kürdistan bölgesine ait doğal gaz boru hattını patlatma tehdidi kabul edilemez. Bu şekilde Kürt meselesi de Türkiye'de çözülmez" görüşlerini dile getirdi.
Kürdistan İslami Hareket Partisi Sözcüsü Abdullah Verti ise boru hattına saldırıyı kınayarak, "PKK, Kobani'yi kurtarmak için Peşmergeyi gönderdiğimizi bilmiyor mu? PKK, her türlü kazanımı yok sayarak bu tehditleri savuruyor. Örgüt tehdit siyasetini terk etmelidir" ifadesini kullandı.
Kürdistan Komünist Partisi Polit Büro üyelerinden Suphi Mehdi ise "PKK, Kürdistan bölgesine olan kinini boru patlatarak çıkarmak istiyor. Halkımızın rızkına yönelik tehditler hiçbir şekilde kabul edilemez. Öne sürülen bahaneler PKK'yı haklı çıkarmaz. Kürdistan boru hattının patlatılması Türkiye'deki Kürt meselesini çözmeyeceği gibi, Irak'taki Kürtler için de yeni sorunlar çıkaracaktır" diye konuştu.
